10 Mayıs 2007 Perşembe

VERGİ HUKUKU DERS NOTLARI-2

Vergi Hukuku
1. Vergi Hukukunun Konusu
Vergi hukukunun konusu, kisilerle devlet arasındaki vergi iliskisidir. Vergi, toplumu
meydana getiren kisilerin devlete yaptıkları karsılıksız ve zorunlu bir ödemedir. Bu
anlattıklarımız çerçevesinde vergi hukukunu su sekilde tanımlamak mümkündür: “Vergi
hukuku, kisilerle devlet arasında vergi iliskisinden dogan vergi ödevinin; niteligi, dogması ve
tahsili gibi hususları düzenleyen kuralların bütünüdür.”
Baska bir ifade ile “Vergi hukuku, devletin kamu gücüne dayanarak toplumu olusturan
kisilerden aldıgı vergi, harç, resim ve benzeri gelirler dolaysıyla ortaya çıkan karsılıklı hak ve
ödevleri düzenleyen bir kamu hukuku dalıdır.”
Anayasa’da yer alan baslıca vergileme ilkeleri
a) Vergilemede Genellik _lkesi
Herkesin kamu giderlerini karsılanması için mali gücüne göre vergi ödemesi; maliye
teorisinde “vergilemede genellik ilkesi” olarak nitelendirilir.
b) Vergilemede Adalet _lkesi
Maliye teorisinde yer alan vergileme ilkelerinden “adalet ilkesi” Anayasa’da verginin “mali
güç”e göre ödenmesi ve “vergi yükünün adaletli ve dengeli dagıtılması” seklinde ifade
edilmistir. “Mali güç” kavramı ile “ödeme gücü” kavramı özdestir. Anayasada yer alan bu
ilkeye göre, vergilemede yükümlülerin kisisel durumları ile ekonomik durumlarının göz
önünde bulundurulması zorunludur.
c) Verginin Kanunilik _lkesi
Verginin kanunilik ilkesi, kanunsuz vergi alınamayacagını ifade eder. Kanunilik ilkesi
hukukta “tipiklik” olarak da nitelendirilir. Tipiklik, somut maddi olayın soyut hukuk
kurallarına uygun olmasını ifade eder.
Öte yandan verilendirmeye iliskin düzenlemeler Anayasa’nın diger ilklerine de aykırı olamaz.
Örnegin Anayasa’da yer alan, “kanun önünde esitlik ilkesi” Vergi Hukuku bakımından son
derece önemlidir. Anayasa’ya göre “herkes dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düsünce, felsefi
inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerden ayırım gözetilmeksizin kanun önünde esittir”
_ “Hiçbir kisiye, aileye zümreye ve sınıfa imtiyaz tanınmaz.”
_ “Devlet organları ve idare makamları, bütün islemlerinde kanun önünde esitlik
ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.”
Vergi Hukukunun Kaynakları
Hukukta kaynak denildiğinde, hukuk kurallarının büründügü biçimler anlasılır. Hukuk
kuralları, anayasa, yasa ( kanun ), tüzük, yönetmelik, vb. biçimdedir. Hukukta kaynaklar
baglayıcılık derecesine göre, temel ( asli ) kaynaklar ve yardımcı ( tali ) kaynaklar olmak
üzere ikiye ayrılabilir.
Baglayıcılık Derecesine Göre
Vergi Hukukunun Kaynakları
Temel ( Asli) Kaynaklar Yardımcı ( Tali = _kincil ) Kaynaklar
Anayasa Yorumlayıcı Tebligler
Anayasa Mahkemesinin _ptal Kararları Mukteza ( Özelge )*
Kanun Genelge
Uluslar arası Anlasmalar Genel Yazılar
_çtihadı Birlestirme Kararları Sirküler**
Kanun Hükmünde Kararname Yargı Kararları
Bakanlar Kurulu Kararları Bilimsel Görüsler
Tüzük
Yönetmelik
Düzenleyici Tebligler
*Mukteza: Mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanmasında tereddüt ettikleri hususlara
iliskin olarak Maliye Bakanlıgının yetkili kıldıgı birimlerinden istedikleri yazılı açıklama.
**Sirküler: Mükelleflerin vergi uygulaması bakımından tereddüt ettikleri hususlarla ilgili
olarak Maliye Bakanlıgı tarafından yapılan açıklamaları içeren yazılardır.
Vergi uygulamasında mukteza ( özelge ) ile sirküler aynı amaca hizmet eden benzer
kaynaklardır.
Mukteza, vergi uygulamasında tereddüde düsen herhangi bir mükellefin sahsi basvurusu
üzerine yetkili makamlar tarafından kisiye özel olarak yapılan yazılı bir açıklamadır. Buna
karsılık sirküler ise, tereddütlü konular hakkında belirlenmis olan muktezaların kamuoyuna
duyurulmasına iliskin Maliye Bakanlıgı’nın açıklamalardır.
Vergi Kanunlarının Yer, Zaman ve Anlam Bakımından Uygulanması
A. Vergi Kanunlarının Yer Bakımından Uygulanması
Kanunlar, bir devletin ülkesindeki egemenligin dogal bir sonucu olarak, ülke içinde yasayan,
vatandas ve yabancılara aynı ölçüde uygulanır. Buna, kanunların uygulanmasında “mülkilik
ilkesi” denir.
Bunun yanında, bir ülkenin çıkardıgı kanunlar, ülke dısında yasayan vatandaslara da
uygulanır. Buna ise, kanunların uygulanmasında “sahsilik ilkesi” denir. Mülkilik ve sahsilik
ilkesinin aynı anda uygulanmak istemesi, yani bir ülkenin; kanunlarını ülke içerisinde yasayan
yerli ve yabancılarla birlikte ülke dısında yasayan vatandaslarına da uygulamak istemesi
halinde çatısma dogacagı kuskusuzdur. Çünkü bu durumda ülkesinin dısında yasayan bir
kimse, aynı anda hem kendi ülkesinin hem de yasadıgı yabancı ülkenin kanunlarına muhatap
olmak durumunda kalır.
Örnek: Türkiye’de faaliyet gösteren bir Alman vatandasının elde ettigi gelirden dolayı, Türk
vergi idaresi mülkilik geregi vergi almak isteyecektir. Aynı gelir üzerinden alman Devleti,
sahsilik ilkesi geregi vergi almak ister.
B. Vergi Kanunlarının Zaman Bakımından Uygulanması
Kanunların zaman bakımından uygulanmasında en önemli sorun, çıkarıldıkları tarihten önceki
olaylara uygulanıp uygulanamayacagıdır. Buna kanunların geriye yürümesi de denir.
Kanunlar, kural olarak yürürlüge girdikten sonraki olaylara uygulanır. Bundan çıkan sonuç,
kanunların yürürlüge girmeden önceki olaylara uygulanmamasıdır. Buna kanunların geriye
yürümezligi ilkesi denir.
Ancak uygulamada vergi kanunlarının çok sık geriye yürüyen hükümler tasıdıgı
görülmektedir.
Vergi kanunlarının geriye yürümesi baslıca iki yolla ortaya çıkmaktadır:
Birincisi, vergilendirme dönemi sona ermeden veya vergilendirme islemi henüz
tamamlanmadan önce çıkarılan bir kanunun vergilendirme dönemi basından itibaren hüküm
ifade etmesi veya henüz tamamlanmamıs bir olayı kapsaması seklindedir.
_kincisi, vergilendirme dönemi sona erdikten veya vergilendirme islemi tamamlandıktan sonra
çıkarılan bir kanunun sona eren vergilendirme dönemi veya tamamlanmıs olan vergilendirme
islemini de kapsamaktadır.
C. Vergi Kanunlarının Anlam Bakımından Uygulanması ( Yorum )
Kanunların yorumu, soyut hükümler içeren kanunların somut olaylara uygulanabilmesi için
anlamının belirlenmesidir. Kanunları dogru olarak uygulanması isabetli bir biçimde
yorumlanmasına baglıdır.
1. Yorum Çesitleri
a) Yasama Yorumu
b) _dari Yorum
c) Yargı Yorumu
d) Bilimsel Yorum
2. Yorum Yöntemleri
Yorum yöntemi, yorum yapılırken izlenecek yol anlamına gelir. Yorum sırasında
izlenilebilecek baslıca yöntemleri, asagıdaki gibi ele almak mümkündür:
a) Lâfzı ( sözel veya deyimsel) Yorum
b) Ruhi ( amaçsal ) Yorum
c) Tarihsel Yorum
d) Sistematik Yorum
3. Türk Vergi Sisteminde Yorum
Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadıgı hallerde vergi
kanunlarının hükümleri; konulusundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve
diger maddelerle olan baglantısını göz önünde tutularak uygulanır. Buna göre Türk Vergi
Sisteminde, lafzı ve ruhi yorum yöntemlerinin birbirlerini tamamlayan bir bütün oldugu ve
vergi kanunlarının uygulanmasında her iki yönetimin birlikte göz önünde bulundurulması
geregi ortaya çıkıyor.
4. Yorumun Sınırları ve Kıyas Yasagı
Kıyas; hakkında hüküm bulunmayan bir olayla ilgili olarak karar vermek için, özellikleri ve
sartları ona benzeyen ve hakkında hüküm bulunan baska bir olayla benzetme yapmak
suretiyle hüküm çıkartılmasıdır. Özel hukukta kıyas, kanun bosluklarının doldurulmasında
basvurulabilen bir yoldur. Ancak, kanunla düzenlenmesi anayasal bir zorunluluk olan
vergilendirme ile ilgili olarak kıyas yapılması mümkün degildir. Çünkü Anayasa’ya göre,
vergi yükümlülügü ancak kanunla düzenlenir.
2. BÖLÜM
Vergilendirmeye _liskin Temel Kavramlar
A. Verginin Konusu
Verginin konusu, kısaca, verginin üzerinden alındıgı seydir. Bu sey ekonomik bir deger,
hukuki bir muamele, fiziki bir varlık, bir fiil, bir olay vb. maddi ya da gayri maddi unsur
olabilir.
B. Verginin Alacaklısı
Vergini en öneli unsurlarından biri, devlet tarafından zorla alınmasıdır. Burada ki zorlama, hiç
süphesiz, keyfi degil, hukuk kuralları içinde yapılan bir zorlamadır. Bu nedenle, verginin
alacaklısı devlettir. Ancak, buradaki devlet kavramı, sadece merkezi hükümet örgütünden
ibaret degildir. Toplumu olusturan kisilerden vergi alam yetkisine sahip olan devlet, vergi
toplama yetkisini yerel yönetimlere ( belediyelere, il özel idarelerine ) ve diger kamu tüzel
kisilerine devredebilir.
C. Verginin Mükellefi ( Yükümlüsü )
VUK, vergi mükellefini, “Vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden (düsen)
gerçek veya tüzel kisidir” biçiminde tanımlamıstır.
Vergi mükellefi olabilmek için kanuni ehliyet sart degildir. Ancak bu kisilerin,
vergilendirmeye iliskin sekli ödevleri onların kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir.
Öte yandan, herhangi bir verginin kanuni mükellefi, kendisinin ödemis oldugu vergiyi
baskasına yansıtabilir. Bu durumda ödedigi vergiyi baskasına yansıtmayı basaran kanuni
mükellef, “aracı mükellef” konumuna geçer. Vergiyi en son üzerine alan kisi yada kurum
ise, “verginin tasıyıcısı ( yüklenicisi )” olur.
Mükellefin Ödevleri
a) Bildirimde Bulunmak
b) Defter Tutmak
c) Defterlerin Tasdiki
d) Kayıt Nizamına Uymak
e) Kayıtların Belgelenmesi
Vergilendirmeye iliskin ve defter kayıtlarına esas teskil edecek islemlerin belgelendirilmesi
zorunludur.
Düzenlenmesi gereken baslıca belge türleri asagıdaki gibi sıralamak mümkündür:
1) Fatura
2) Perakende Satıs Vesikaları
3) Gider Pusulası
4) Müstahsil Makbuzu
5) Serbest Meslek Makbuzu
6) Ücret Bordrosu
7) Sevk _rsaliyesi
8) Tasıma _rsaliyesi
9) Yolcu Listeleri
10) Günlük Müsteri Listeleri
f) Defter ve Belgelerle Diger Kayıtların Muhafaza ve _braz Ödevi
g) Vergi _nceleme Elemanlarına Yardımcı Olma Ödevi
h) Vergi Levhası Asma Zorunlulugu
i) Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanma Mecburiyeti ve Elektronik Ortamda Kayıt ve
Belge Düzeleme
j) Çiftçilerin Ekim ve Sayım Beyanında Bulunma Mecburiyeti
k) Gerçek Usule Tabi Olmayan Ücretlilerin Vergi Karnesi Alma Mecburiyeti
l) Vergi Beyannamelerinin Tasdik Mecburiyeti
m) Vergi Kimlik Numarası Almak ve Kullanmak Mecburiyeti
n) Maliye Bakanlıgının Yetkisi _le Getirilen Ödevler
D. Vergi Sorumlusu
1. Vergi Sorumlusunun Tanımı
Vergi sorumlusu, kendisi vergi mükellefi olmadıgı halde, esas mükellef adına vergiyi ödemek
zorunda olan kisidir. VUK, vergi sorumlusunu, “Vergini ödenmesi bakımından alacaklı vergi
dairesi ile muhatap olan kisidir.” seklinde tanımlamıstır.
2. Vergi Mükellefi ile Vergi Sorumlusu Arasındaki Fark
Vergi mükellefi kavramı ile vergi sorumlusu kavramı birbirinden farklıdır. Bu nedenle, vergi
mükellefini, “Vergi borcu sahsında dogan kisidir.” biçiminde tanımlamak mümkündür. Buna
karsılık, vergi sorumlusu ise, esas mükellef adına dogan vergi borcunu vergi dairesini ödeme
zorunda olan kisidir.
Vergi sorumlulugu, mükellefiyet ödevinde oldugu gibi kanundan dogar ve baskalarına
devredilemez. Örnegin, vergi sorumlusu olan bir isveren ile vergi mükellefi olan isçi arasında
yapılan ve ücret gelirinden dolayı isçiye düsen vergi borcunun isçinin kendisi tarafından
ödenmesini öngören bir anlasma geçersizdir.
Vergi sorumlulugu için medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak ( resit ve mümeyyiz
olmak, kısıtlı bulunmamak ) sartı gerekli degildir. Bu nedenle; küçükler, kısıtlılar ve
mümeyyiz olmayanlarda vergi sorumlusu olabilirler. Ancak küçüklerin ve kısıtlıların vergi
sorumlusu olmaları halinde, bunlara düsen ödevler, kanuni temsilcileri tarafından yerine
getirilir.
3. Türk Vergi Sistemindeki Baslıca Sorumluluk Halleri
a) Vergi Kesenlerin Sorumlulugu
b) Mirasçıların Sorumlulugu
c) Kanuni Temsilcilerin Sorumlulugu
1) Gerçek Kisilerde Kanuni Temsil
Gerçek kisilerde kanuni temsil; küçükler, kısıtlılar ve mümeyyiz olmayanlar için söz
konusudur. Fiil ehliyeti olmayan bu kisilerin yükümlülük ve sorumluluk ödevleri, bunların
kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir. Kanuni temsilci; küçükler için veli, mümeyyiz
olmayanlar için vasi, kısıtlılar için kayyım olarak tayin edilen kisilerdir.
2) Tüzel Kisilerde Kanuni Temsil
Tüzel kisilerde örnegin, anonim sirketlerde kanuni temsilci yönetim kuruludur. Ancak
sözlesmeye hüküm konulmak kaydıyla anonim sirkette kanuni temsilcilik görevi, yönetim
kurulu baskanına veya her hangi bir yönetim kurulu üyesine bırakılabilir.
Kolektif sirketlerde ortakların her biri, sirketin kanuni temsilcisi konumundadır.
d) Limited Sirketlerin Vergi Sorumlulugu
e) Tasfiye Memurlarının Sorumlulugu
f) Emlak Vergisinde Sorumluluk
g) Katma Deger Vergisinde Sorumluluk
h) Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müsavir ve Yeminli Mali Müsavirlerin
Sorumlulugu
i) Diger Sorumluluk Halleri
_ Karnesiz Hizmet Erbabı Çalıstıranların Sorumlulugu
_ Motorlu Tasıtlar Vergisinde
_ Veraset ve _ntikal Vergisinde
_ Damga Vergisinde
4. Vergi Hukukunda _radi Temsil ve Vekâlet
Temsil, temsil edilmek istenen kisinin beyan edecegi tek taraflı bir iradeyle baska bir kimseyi
yetkili kılmasıdır. Vekâlet ise, temsil edilecek olan kisi ile temsil yetkisi verilecek kisinin
karsılıklı irade beyanları ile gerçeklestirilen bir hukuki islemdir.
Temsilde, temsile yetkili kisinin temsil ettigi kisinin islerini yapmak zorunlulugu yoktur.
Ancak vekâlette vekil, bir isi yada islemi yerine getirmeyi taahhüt eder.
5. Teselsül ( Zincirleme ) Sorumluluk
Teselsül, belli bir borcun tamamından birden fazla kisinin sorumlu olmasıdır. Vergi
Hukukunda teselsül, aynı vergi borcundan dolayı birden fazla kisinin sorumlu tutulması
halidir. Müteselsil sorumluluk halinde, vergi dairesi vergi alacagının tamamını borçlulardan
herhangi birinden tahsil etmesi durumunda, digerlerinin de borcu sona erer.
E. Vergiyi Doguran Olay
Vergiyi doguran olay, yükümlü açısından vergi borcunu, devlet açısından ise vergi alacagını
meydana getiren olaydır. Vergi alacagı vergi kanunlarının vergiyi bagladıkları olayın vukuu
(meydana gelmesi) veya hukuki durumun tekemmülü (tamamlanması) ile dogar.
F. Muafiyet ve _stisna
Muafiyet, vergi mükellefiyetinde kısıtlamayı ifade ederken, istisna vergi konusunda
kısıtlamayı ifade eder. Her iki terimin ortak özelligi, sonuçta vergi borcunda bir kısıtlama
meydana getirmis olmasıdır.
Muafiyet, vergi kanunlarına göre vergilendirilmesi gereken bir kisinin, kısmen veya
tamamen, sürekli veya geçici olarak vergi dısı tutulması seklinde tanımlanabilir.
_stisna ise, vergi kanunlarına göre vergilendirilmesi gereken bir konunun, kısmen veya
tamamen, sürekli veya sürekli veya geçici olarak vergi dısı tutulması seklinde tanımlanabilir.
G. Vergi Matrahı
Matrah kelimesi çıkarılmıs anlamına gelir. Buna göre vergi matrahı vergilendirilecek degerler
üzerinden vergiye tabi olmayan bazı unsurların çıkarılmasından sonra kalan deger anlamına
gelir.
Vergi uygulamalarında matrah, “vergi borcunun hesaplanabilmesi için, vergi tarifesinin
üzerinde uygulandıgı deger anlamına gelir.” Bu deger, parasal bir deger ise, ad-valorem
matrahtan söz edilir. Sayet bu deger, fiziki ya da teknik bir deger ise spesifik matrak
türünden söz edilir.
Günümüzde en yaygın matrah türü ad-valorem, yani ekonomik ya da parasal deger esasına
dayanan matrahtır. Spesifik matrah uygulamasına örnek Motorlu Tasıt Vergisi’ni
gösterebiliriz.
H. Verginin Tarifesi
Vergi tarifesi “vergi borcunun hesaplanabilmesi için matraha uygulanan ölçülerdir.”
biçiminde tanımlanabilir. Günümüzde bu ölçüler, daha çok oran (nispet) seklindedir. Ancak,
bazı vergiler için maktu ölçüler, yani sabit bir tutar seklinde tarife yapısı söz konusudur.
_. Vergilendirme _slemleri
I. Verginin Tarhı ve Tarh Usulleri
1. Verginin Tarhı (Tarhiyat)
Verginin tarhı, kısaca vergi borcunun hesaplanması islemidir. Bu islem “tarhiyat” olarak
adlandırılmaktadır. Buna göre, verginin tarhı vergiyi doguran olayla baslayan vergileme
sürecinde, somut bir sekilde vergi dairesi tarafından hesaplanmasıdır.
Vergi tarhı isleminin en önemli özelligi, bu islemin idari bir islem niteliginde olmasıdır.
2. Tarh Usulleri
a) Beyan Usulüne Göre Tarh
Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Deger Vergisi, Emlak Vergisi gibi önemli vergilerin
hepsinin tarhı beyan üzerinden yapılır. Bu usulün esası; mükellefler veya vergi sorumluları
tarafından kanunlarda ön görülmüs ilkelere uygun olarak beyan edilen matrahlar üzerinden
vergi borcunun hesaplanmasıdır.
b) Vergi Borcunun Vergi _daresi Tarafından Tarhı
• _kmalen Vergi Tarhı
_kmalen vergi tarhı isminden de anlasılacagı gibi tamamlayıcı bir tarh islemidir. “Bir vergi
tarh edildikten sonra, bu vergi ile ilgili defter, kayıt, belge veya kanuni ölçülere dayanılarak
tespit edilen matrah farkı üzerinden yapılan vergi tarhıdır.
• Re’sen Vergi Tarhı
Vergi borcunun vergi idaresi tarafından dogrudan tarh edilmesi islemidir.
Re’sen tarh, kısaca, kanundaki sebeplerin ortaya çıkması durumunda, vergi borcunun vergi
idaresi tarafından dogrudan hesaplanması demektir.
VEK’un 30.maddesinde yer alan re’sen tarh sebepleri sunlardır :
_ Vergi beyannamesinin süresinde verilmemesi
_ Kanuni defterlerin tutulmaması
_ Tutulan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmaması
_ Mali müsavir ve yeminli mali müsavir gibi serbest meslek mensuplarına
imzalattırma mecburiyeti getirilen beyanname ve eklerini imza ve tasdik
ettirilmemesi
** Re’sen vergi tarhının ikmalen vergi tarhından farkı sudur : Re’sen vergi tarhı defter, kayıt
ve kanuni ölçülere dayanılmadan dogrudan vergi idaresi tarafından yapılır. Buna karsılık,
ikmalen vergi tarhı ise defter, kayıt ve kanuni ölçüler üzerinden yapılır.
• Verginin _darece Tarhı
c) Götürü Usul
Götürü usul, vergilendirilmede, gerçek usulün aksine çesitli mükellef gruplarına ait vergi
matrahının, belge ve defterlere dayandırılmadan kanunlarda belirlenmis ölçülere göre tespit
edilmesidir.
II. Verginin Tebligi ve Teblig Usulleri
1. Verginin Tebligi
Teblig, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar
tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir.
2. Teblig Usulleri
a) Posta ile Teblig
b) Memur Aracılıgıyla Teblig
c) _lan Yoluyla Teblig
III. Verginin Tahakkuku
Verginin tahakkuku, tarh ve teblig edilen bir verginin ödenmesi gereken safhaya gelmesidir.
Beyan usulüne göre vergilendirmede tarh, teblig ve tahakkuk iç içedir. Baska bir deyisle
beyannamenin verilmesiyle birlikte vergi teblig ve tahakkuk etmis sayılır.
Tarh islemi, vergi dairesinin tek yanlı olarak tesis ettigi bir islemdir. Bu nedenle bu islem her
zaman dogru olmayabilir. Vergi yargısında dava açma süresi 30 gündür. Mükellef bu süre
içerisinde dava açmaz yada açtıgı dava aleyhine sonuçlarsa vergi borcu kesinlesmis olur.
Bu yüzden tahakkuk kavramı ile kesinlesme kavramını birbirinden ayırmak gerekir.
Mükellef süresinde dava açmamıssa tahakkuk ile kesinlesme aynı anda gerçeklesmis olur.
Sayet dava açılmıssa, vergi mahkemesinin kararına kadar verginin tahakkuku ertelenmis olur.
Kararla birlikte vergi tahakkuk eder. Mahkeme kararına karsı yasal süre içerisinde itiraz ya da
temyiz yoluna gidilmese karar kesinlesir.
IV. Verginin Tahsili
1. Verginin Tahsili Kavramı ve Verginin Ödeme Zamanı
Verginin tahsili, vergi borcunun kanuna uygun surette ödenmesidir.
Ödeme, alacaklı tahsil dairesinin yetkili ve sorumlu memurları tarafından verilecek makbuz
karsılıgı yapılır. Maliye bakanlıgı, ödemenin özel ödeme sakileri kullanılmak suretiyle
yapılması zorunlulugunu getirmeye yetkilidir.
2. Verginin Zamanında Ödenmemesinin Sonuçları
a) Gecikme Zammı veya Gecikme Faizi Uygulanması
Kamu alacagının ödeme süresi içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren
her ay için ayrı ayrı % 2,5 oranında gecikme uygulanır. Ay kesirlerine isabet eden gecikme
zammı günlük olarak hesaplanır.
Öte yandan ikmalen, re’sen ve idarece yapılan tarhiyatlara ise gecikme zammı oranında
gecikme faizi uygulanır. Gecikme faizlerinin hesaplanmasında ay kesirleri dikkate alınmaz.
Buna göre tarh ve tahakkuk etmis bir verginin ödenmesinin geciktirilmesine gecikme zammı
uygulanırken, vergi borcu zamanında tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle yapılan ikmalen,
re’sen ya da idarece tarhiyatlara ise gecikme faizi uygulanır.
** Gecikme Faizi ile Gecikme Zammı Arasındaki Fark: Gecikme faizi Vergi Usul
Kanununda ( VUK) düzenlenmistir. Buna karsılık, gecikme zammı ise Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ( AATUHK ) düzenlenmistir. Gecikme faizinin
hesaplanmasında ay kesirleri dikkate alınmazken gecikme zammının hesaplanmasında ay
kesirleri dikkate alınır.
b) Yurtdısına Çıkıs Yasagı Konması
Pasaport Kanununa göre, vergi borçlusu olan kisilerden pasaport vermeye yetkili makamlara
bildirilenlere pasaport verilemez. Pasaport almıs olanlarında yurt dısına çıkısı engellenir.
c) Cebri Tahsil _slemine Baslanması (Vergi _crası)
Vergi alacagı, vadesinde ödemeyenlerden zorla tahsil edilir. Vergi alacagının cebri tahsilinde
uyulması gereken kurallar AATUHK’ DA düzenlenmistir. Buna göre cebri icra yollarına
basvurmadan önce mükelleflere borçlarını 7 gün içerisinde ödemeleri veya bu süre içinde mal
bildiriminde bulunmalarını bildiren bir “ödeme emri” yazısı teblig edilir.Ödeme emri
yazısında borcun süresinde ödenmemesi halinde, mal bildirimine bulunulmadıgı takdirde
borcun zorla tahsil edilecegi ve borçlunun, mal bildiriminde bulununcaya kadar, üç ayı
geçmemek üzere hapsedilecegi belirtilir.
Cebri tahsil islemi su sekilde yapılabilir:
_ Borca karsılık alınan teminatın paraya çevrilmesi veya varsa kefilin takibi
_ Borcu karsılayacak malların haczedilerek paraya çevrilmesi
_ Borçlunun iflasını istemek
3. Kamu Alacagının Tecil ve Tehiri
Tecil ve tehir kelimeleri es anlamlı olup, erteleme anlamındadır. Kamu alacagının, alacaklı
kamu idaresi tarafından ertelenmesi islemi tecil olarak adlandırılır. Buna karsılık kamu
alacagının yargı organları tarafından ertelenmesi kararına tehir adı verilmektedir.
Tecil, kamu alacagının tahsilinin, alacaklı idare tarafından faiz ve teminat karsılıgı belirli bir
süre ertelenmesidir.
Tecil süresi vergi borcu için en fazla iki yıldır. Tecil edilen kamu alacagının taksit zamanlarını
ve diger sartlarını düzenlemeye tecil makamları yetkilidir. Tecil faiz oranını tespit yetkisi
Maliye Bankalıgına aittir.
Tehir, alacaklı kamu idaresi tarafından tecil edilmis olan bir kamu alacagı hakkında yargı
organlarınca teshil isleminin belirli bir süre durdurulması ( yürütmenin durdurulması )
kararının verilmesidir.
4. Kamu Alacaklarının Korunması
AATUHK’ TA yer alan kamu alacaklarının korunmasına yönelik tedbirler asagıdaki gibidir:
_ Rüçhan Hakkı
Rüçhan ( öncelik ) hakkı, haciz veya iflas yoluyla takip edilen kamu borçlusunun malları
üzerinde, alacaklı kamu idaresinin öncelige sahip olmasıdır.
www.denizsevim.tr.cx
_ Teminat _steme
Vergi ziyanı ve kaçakçılık suçlarının islenmesi ve kamu borçlusunun Türkiye’de ikametgahın
bulunmaması hallerinde, vergi inceleme elemanlarınca yapılan ilk hesaplara göre belirtilen
miktar üzerinden tahsil dairelerince teminat istenir.
Teminat olarak, para, banka teminat mektubu, hazine tahvili ve bonosu ile menkul ve
gayrimenkul mallara gösterilebilir.
_ _htiyati Tahakkuk
Sadece vergi alacakları için öngörülmüs bir koruma tedbiridir. Vergi borcunun normal ödeme
zamanının gelmedigi halde asagıdaki sebeplerin ortaya çıkması durumunda, vergi borcu
ihtiyaten tahakkuk ettirilir.
_htiyati tahakkuk nedenleri sunlardır:
_ Borçludan teminat istenmesini gerektiren nedenlerin bulunması
_ Borçlunun belli ikametgahının bulunmaması
_ Borçlunun kaçması veya mallarını kaçırması ve hileli yollara sapma
ihtimalinin bulunması
_ Mal bildirimine çagırılan borçlunun belirlenen sürede mal bildiriminde
bulunmaması
_ Borçlu kamu alacagının tahsil islemine; mallarını gizleyerek, kaçırarak,
muvazaa yoluyla ( danısıklı olarak ) baskasına satarak engel olursa
_ Tesebbüsün muvazaalı oldugu ve hakikatte baskasına ait oldugu hakkında
deliller elde edilmisse.
_ _htiyati Haciz
Haciz, borcunu ödemeyen kimsenin mal ve haklarına alacaklının devlet aracılıgıyla el
koyması ve böylece alacagını zorla alması islemidir.
_htiyati haciz ise, borcun normal ödeme zamanı gelmedigi halde, alacaklının haciz islemini
alacagını güvence altına almak için önceden baslatmasıdır.
AATUHK’ UN 13. maddesine göre ihtiyati haciz sartları sunlardır:
_ Borçludan teminat istenmesini gerektiren nedenlerin bulunması.
_ Borçlunun belli ikametgahının bulunmaması.
_ Borçlunun kaçması veya mallarını kaçırması ve hileli yollara sapma
ihtimalinin bulunması.
_ Borçludan teminat istendigi halde teminat göstermemisse
_ Borçlu mal bildirimine çagırıldıgı halde, mal bildiriminde bulunmamıssa
_ Para cezasını gerektiren fiil dolayısıyla kamu davası açılmıssa
_ _ptali istenen muamele ve tasarrufun konusu olan mallar elden çıkarılmıssa
_htiyati haciz, yukarıdaki hallerin herhangi birsinin mevcudiyet halinde, alacaklı kamu
idaresini o yöredeki en büyük memurunun kararıyla uygulanır.

Vergi Borcunu Sona Erdiren Haller
A. Ödeme
Vergi borcunu ortadan kaldıran nedenlerin basında ödeme gelir.
B. Zamanasımı
Zamanasımı, bazı hak ve yetkilerin kullanımına iliskin kanunlarda belirtilen sürenin
dolmasıdır. Vergi Hukukunda zamanasımı, “süre geçmesi nedeniyle vergi alacaklarının
kalkması” seklinde tanımlanmıstır. Vergi Hukukunda zamanasımı idare ve yargı organları
tarafından resen dikkate alınır.
Vergi Hukukunda çesitli zamanasımı düzenlemeleri yer almaktadır;
1. Tahakkuk Zamanasımı
Vergi alacagının dogdugu takvim yılını takip eden yılın basından baslayarak 5 yıl içinde tarh
ve mükellefe teblig edilmeyen vergiler zamanasımına ugrar. Ancak bu bes yıllık süreye
istisna teskil eden düzenlemelerde vardır:
a. Emlak vergisinde zamanasımı
b. Veraset ve intikal vergisinde zamanasımı
c. Usulsüzlük suçlarında zamanasımı
• Zamanasımının durması ile kesilmesi farklı seylerdir. Zamanasımını durduran nedenin
ortaya çıkması halinde, durma nedeni ortadan kakıncaya kadar zamanasımı islemez.
Durma nedeni ortadan kalkmasıyla birlikte, zamanasımı durdugu yerden itibaren yeniden
islemeye baslar. Bu nedenle zamanasımı süresi, duran süreler kadar uzamıs olur.
• Buna karsılık zamanasımının kesilmesi halinde, daha önce islemis olan süreler otomatik
olarak silinir. Baska bir ifade ile zamanasımını kesilmesiyle birlikte zamanasımının süresi
sıfırlanmıs olur.
Tahakkuk Zamanasımını Durduran Nedenler
• Matrah takdiri için takdir komisyonuna basvurmak
• Mücbir sebeplerin ortaya çıkması
Tahakkuk Zamanasımını Kesen Nedenler
• Tahakkuk zamanasımın kesilmesi, sadece vergi cezaları bakımından söz konusudur. Buna
göre, ceza ihbarnamesi tebligi, zamanasımını keser.
2. Tahsil Zamanasımı
Tahsil zamanasımı AATUHK’ TA düzenlenmistir. Bu kanunun 102, maddesine göre, kamu
alacagı, vadesinin rastladıgı takvim yılını takip eden, takvim yılı basından itibaren 5 yıl içinde
tahsil edilmezse zamanasımına ugrar.
• Tahsil zamanasımı ile tahakkuk zamanasımının ayrıldıgı nokta, baslama noktasıdır.
Tahsil zamanasımın baslangıcında vade esas alınırken, tahakkuk zamanasımın
baslangıcında ise, vergi borcunu doguran olayın meydana geldigi tarih esas alınmaktadır.
Tahsil Zamanasımını Durduran Nedenler
• Mükellefin yabancı ülkede bulunması
• Hileli iflas yoluna basvurması
• Terekesinin ( mirasa konu mal varlıgı ) tasfiyesi nedeniyle hakkında takibat
yapılamaması.
Tahsil Zamanasımını Kesen Nedenler
• Ödeme
• Haciz uygulaması
• Cebri tahsil sonucu yapılan tahsilât
• Ödeme emri
• Mal bildirimi
Vb nedenlerle zamanasımı kesintiye ugramaktadır.
C. Terkin
Terkin, kelime olarak silinme anlamına gelir. Verginin terkini, tahakkuk etmis veya tahsil
edilmis olan bir verginin, tahakkuk kaydının iptal edilmesi yahut da tahsil edilmis olan
verginin mükellefe ret ve iade edilmesi suretiyle bu alacagın vergi idaresince ortadan
kaldırılması islemidir.
Baslıca terkin nedenleri sunlardır:
1. Dogal afetler nedeniyle terkin
2. Tahsil imkânsızlıgı nedeniyle terkin
3. Tahakkuktan vazgeçme
4. Yargı kararlarına göre terkin
D. Mahsup
Önceden ödenmis olan vergi miktarının sonradan hesaplanan vergi miktarından düsülmesi
anlamına gelir. Örnegin; kesinti yoluyla veya geçici vergi adı altında önceden ödenmis olan
vergilerin, daha sonra beyanname verme esnasında hesaplana vergi borcundan indirilmesi
mahsup islemidir.
E. Takas
Takasın kelime anlamı karsılıklı ödesmedir. Takasta, iki tarafın karsılıklı ve muaccel ( vadesi
gelmis ) alacaklılık durumu söz konusudur. Vergi Hukukunda takasın olabilmesi için,
mükellef ile vergi idaresinin birbirine, karsılıklı borçlu ve alacaklı durumda olmaları gerekir.
F. Vergi Hatasının Düzeltilmesi
Vergi hatası, vergiye iliskin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız
veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır.
G. Uzlasma
Uzlasma, mükellef ile vergi idaresi arasında ortaya çıkan bazı uyusmazlıkların karsılıklı
görüsme yoluyla çözümüdür.
Vergi Borcunun _ntikali
Vergi kanunlarıyla kabul edilen haller dısında, vergi mükellefiyeti ile vergi sorumluluguna
iliskin özel sözlesmeler geçersizdir. Bu yüzden vergi borcunun baskasına devredilmesi
mümkün degildir. Ancak, vergi kanunları bazı hallerde bir kısım vergi borcunun baskalarına
intikal edecegini öngörmüstür.
Buna karsılık vergi cezası, cezalardaki kisisellik ilkesi geregi, mirasçılara intikal etmez. Vergi
borcunun intikal ettigi durumlar;
a. Borçlu tüzel kisileri infisahı halinde
b. Kurumların birlesmesi halinde
c. Devir halinde
Vergi Hukukunda Süreler
A. Süre Kavramı ve Çesitleri
Genel olarak, bir islemin ya da ödevin yapılması için belirlenmis olan zaman dilimidir.
Hukukta süre önemli bir kavramdır. Çünkü sürelere uyulmadıgı takdirde, bazı haklar ortadan
kalkmakta ve bazı yaptırımlarla karsı karsıya gelinmektedir. Vergi hukukunda süreler;
1. Kanuni süreler
2. _dari süreler
3. Yargı organlarınca verilen süreler
B. Sürelerin Hesabı
1. Süre, gün olarak belli edilmisse
Basladıgı gün hesaba katılmaz ve son günün tatil saatinde biter.
2. Süre, hafta olarak belli edilmisse
Basladıgı güne denk gelen son hafta gününde sona erer.
3. Süre, ay olarak belli edilmisse
Ayın kaçıncı gününde islemeye baslamıssa, bittigi ayın aynı gününde sona erer.
4. Sonu belli bir gün ile tayin edilen süreler
Belli edilen günün çalısma saati bitiminde süre biter
5. Resmi tatil günleri süreye dâhildir.
Sürenin son günü resmi tatile rastlarsa süre, tatili takip eden ilk is günün çalısma saati
sonunda biter.
C. Sürelerin Uzaması
1. Mücbir Sebepler Nedeni ile Sürelerin Uzaması
Mücbir sebepler, agır kaza, agır hastalık, tutukluluk, yangın, deprem, sel ve sahibinin iradesi
dısındaki nedenlerden dolayı defter ve belgelerinin elinden çıkmıs bulunması halleridir.
Belirtilen sebeplerin herhangi birinin ortaya çıkması durumunda, bu sebep ortadan kalkıncaya
kadar süreler islemez. Bu takdirde tarh zamanasımı, islemeyen süreler kadar uzar
2. Zor Durum Nedeni _le Sürenin Uzaması
Zor durum sayılabilecek haller, kanunda açıkça belirtilmemistir. Zor durumun takdiri vergi
idaresine bırakılmıstır. Örnegin, kisinin kendisinin hastalanması mücbir sebep sayılırken,
esinin ya da çocugunun hastalanması, zor durum sayılabilir.
3. BÖLÜM
I. VERG_ SUÇ VE CEZALARI KAVRAMI
A. Vergi Suçu Kavramı ve Çesitleri
1. Vergi Suçu Kavramı ve Özellikleri
Genel olarak suç kavramı, kanunların cezalandırdıgı fiilleri ifade eder. Bir fiilin, suç sayılıp,
bu fiili isleyene ceza verilebilmesi için, islenen fiilin kanunlarda yer alan suç kapsamına
açıkça girmesi gerekir. Ceza hukukunda buna “kanunsuz suç ve ceza olamaz” ilkesi denir.
Vergi suçu kavramını, kısaca, vergi kanunlarına aykırı davranmak biçiminde tanımlamak
mümkündür.
Genis tanımına göre vergi suçu, yasalarla ödevli bulunan vergi yükümlüsü veya vergi
sorumlusu tarafından ya da vergilendirme islemlerinde görevliler tarafından, vergi
kanunlarında gösterilen maddi ve biçimsel yükümlülüklere aykırı olarak islenen fiillerdir. Bu
tanımdan hareketle vergi suçlarının özelliklerini su sekilde belirtmek gerekir:
• Vergi suçu, vergi yükümlüsü, vergi sorumlusu ve vergilendirme veya
yargılama faaliyetlerinde bulunanlar tarafından islenebilir.
• Vergi suçu, vergi kanunlarında gösterilen maddi veya biçimsel, ya da hem
maddi hem de biçimsel yükümlülüklere aykırı olarak islenir.
• Vergi suçları sonucu devlet, vergi kaybına ugratabilecegi gibi, vergi kaybı
ihtimali ile birlikte kamu düzeni de bozulabilir.
• Vergi suçları, kanunlardaki tanıma uygun fiillerle islenir.
• Bir fiilin vergi suçu olarak kabul edilmesi için, kanunda o fiil için ceza
öngörülmüs olmalıdır.
2. Vergi Suçlarında Ceza Ehliyeti
Ceza ehliyeti, bir suç fiilinin, suç failine ( suç isleyene ) yüklenebilmesi için, failde ( suçu
isleyende ) bulunması gereken özelliklerin tümüdür.
3. Vergi Suçlarında Kusurlulugu Kaldıran Nedenler
Vergi hukukunda islenmis olan bir suç fiilini, hukuka aykırı olmaktan çıkaran nedenleri iki
baslık altında incelemek mümkündür.
a) Mücbir Sebepler
Mücbir sebep, kisinin iradesi dısındaki sebepler yüzünden kanuni ödevlerini yerine
getirmemesi seklinde tanımlanabilir.
• Agır kaza, agır hastalık ve tutukluluk.
• Yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler
• Kisinin iradesi dısında meydana gelen ortadan kaybolma
• Sahibinin iradesi dısındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikaların elinden
çıkmıs bulunması halleri.
b) Yanılma
Ceza hukukunda, kisinin, kanunu yanlıs yorumlaması veya bilmemesi mazeret olarak kabul
edilemez. Ancak, vergi kanunlarının sıkça degismesi ve karmasık olması, yanılma müessesini
düzenlenmesi geregini ortaya çıkarmıstır.
Vergi hukukunda yanılma, baslıca iki sekilde ortaya çıkmaktadır.
1. Vergi idaresinin vergi mükellefini yanlıs bilgilendirmesi sonucu ortaya çıkan yanılma
seklidir.
2. Bir hükmün uygulama tarzının ya da o hükmün hakkındaki içtihatların degismesi
sonucu ortaya çıkan yanılmadır.
B. Türk Vergi Sisteminde Yer Alan Baslıca Vergi Suçları ve Cezaları
1. Vergi Ziyaı ( Kaybı ) Suçu ve Cezası
a. Vergi Ziyaı
Mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi
veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik
tahakkuk ettirilmesini ifade eder.
Vergi Ziyaı suçunun unsurlarını su sekilde belirtmek mümkündür;
• Vergilendirmeyle ilgili ödevleri zamanında yerine getirmemek,
• Vergilendirmeyle ilgili ödevleri eksik yerine getirmek
• Gerçege aykırı beyanlarla verginin eksik tahakkuk ettirilmesine neden olmak
• Haksız yere veri iadesine neden olmak
b. Vergi Ziyaı Suçunun Cezası
Vergi Ziyaı suçu isleyenlere vergi Ziyaı cezası kesilir. Vergi Ziyaı cezası, ziyaa ugratılan
verginin bir katıdır. Baska bir ifadeyle vergi ziyaına neden olanlara, ziyaa ( kayba )
ugrattıkları vergi miktarı kadar ceza kesilir.
2. Kaçakçılık Suçları ve Cezaları
3. Usulsüzlük Suçları ve Cezaları
4. Özel Usulsüzlük Suçları ve Cezaları
a) Fatura ve benzeri belgelerin verilmemesi ve alınmaması ile diger sekil ve usul
hükümlerine uyulmaması.
Bu baslık altına giren suç ve cezalar sunlardır:
1. Fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ve serbest meslek makbuzlarının
verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek tutarların
gösterilmemesi.
2. Perakende satıs fisi, giris ve yolcu tasıma bileti, sevk irsaliyesi, yolcu listesi, günlük
müsteri listesi gibi belgelerin düzenlenmemesi veya gerçege aykırı miktarlar üzerinde
düzenlenmesi.
3. Tüketicilerin fatura ve benzeri belge almamaları
4. _slemlerin zamanında defterlere kaydedilmemesi, defterlerin isyerinde
bulundurulmaması ve vergi levhası asılmaması
5. Muhasebe standartlarına ve tek düzen hesap planına uymayanlara 2.900 YTL özel
usulsüzlük cezası kesilir.
6. Vergi kimlik numarası kullanmadan islem yapmak.
7. Belge basımı ile ilgili bildirim görevini yerine getirmeyen matbaa isletmelerine 460
YTL özel usulsüzlük cezası kesilir.
8. Vergi kimlik numarası kullanma mecburiyeti islemlerin bildirilmemesi.
9. Vergi yoklaması yapan memurların dur ikazına uymayanlara 460 YTL özel usulsüzlük
cezası kesilir.
b) Damga Vergisinde Özel Usulsüzlük Suçu ve Cezası
c) Bilgi vermekten çekinenlere, defter ve belgelerle diger kayıtlarına ibraz etmeyenlere,
inceleme elemanlarına yardım etmeyenlere ve VUK’ un Maliye Bakanlıgı’na verdigi
yetki çerçevesinde öngörülen diger ödevleri yerine getirmeyenlere ( kamu idare ve
müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyenler dâhil ) uygulanacak özel
usulsüzlük cezaları
5. Vergi Mahremiyetinin ( Gizliliginin ) _hlali Suçu ve Cezası
Vergi mahremiyetinin ihlali, görevden dogan bir vergi suçudur. VUK’ un 362. maddesine
göre, “Bu kanunda yazılı vergi mahremiyetine uymaya mecbur olanlardan, bu mahremiyeti
ihlal edenlere TCK’nin 198. maddesinde yazılı hapis cezasının iki katı hükmolunur. Bu ceza
iki aydan az olamaz. Suçları tekerrür edenler, bir daha devlet hizmetinde kullanılmazlar.”
Buna göre, asagıda yazılı kimseler görevleri dolayısıyla, mükellefin ve mükellefle ilgili
kimselerin sahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, islerine, isletmelerine, servetlerine
veya mesleklerine iliskin olarak, ögrendikleri sırları veya gizli kalması gereken diger
hususları ifsa ( sırrı açıklamak ) edemez ve kendilerinin veya üçüncü sahısların yararına
kullanamaz.
Vergi mahremiyetine uymak zorunda olanlar sunlardır:
_ Vergi muameleleri ve incelemeleri ile ugrasan memurlar
_ Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıstay’da görevli olanlar
_ Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara istirak edenler
_ Vergi islerinde görev alan bilirkisiler.
6. Mükelleflerin Özel _slerini Yapma Suçu ve Cezası
Vergi hukukunda görevden dogan suçların bir digeri, mükellefin özel isini yapma suçudur.
Vergi idaresinde görev yapan memurlar ile vergi yargısında görevli olanlar, mükelleflerin,
vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili hesap, yazı ve sair özel islerini ücretsiz de olsa
yapamazlar.
7. Vergi Borcunu Ödemeyen ve Cezası Olan Mükelleflerin _simlerinin Kamuoyuna
Açıklanması Cezası
Vergi borcu ya da vergi cezansın zamanında ödenmesini saglamak amacıyla getirilen
yaptırımlardan biri de vergi borcunu ya da cezasını zamanında ödemeyenlerin kimliklerinin
kamuoyuna açıklanmasıdır.
C. Vergi Suçlarında _stirak, Tesvik, Tekerrür ve Birlesme
1. _stirak
Vergi suçlarında istirak, birden fazla kisinin kaçakçılık sayılan bir fiili, herhangi bir maddi
menfaat gözeterek ya da gözetmeden birlikte islemesidir.
2. Azmettirmek
Suça azmettirmek ya da tesvik etmek, bir suçu islemesi için telkinde bulunmak ya da karar
verdirmek anlamına gelir. Kaçakçılık suçunu islemeye azmettirenlere, suçu isleyenlere verilen
cezanın aynısı uygulanır.
3. Tekerrür
Tekerrür, daha önce islenmis olan herhangi bir suçun belli bir süre içerisinde yeniden
islenmesi, yani tekrarlanması halinde, cezanın arttırılması sonucunu doguran bir nedendir.
Buna göre, tekerrür nedeniyle vergi cezalarının arttırılabilmesi için, vergi ziyaı suçlarının bes
yıl; usulsüzlük suçlarının ise, iki yıl içerisinde tekrar islenmesi gerekmektedir.
4. Birlesme
Suçlarda birlesme, bir fiile baglı olarak birden fazla suçun ortaya çıkması veya birden fazla
fiile baglı olarak aynı nitelikte ya da farklı nitelikte suçların islenmesi durumunda verilecek
cezanın belirlenmesi meselesidir.
Vergi Usul Kanuna göre birlesme sekilleri asagıdaki gibidir:
a) Tek Fiil ile Çesitli Vergilerin Ziyaına neden Olmak
b) Tek Fiil ile Vergi Ziyaı ve Usulsüzlük Suçlarının Birlikte _slemesi
c) Ayrı Ayrı Fiillerle Birden Fazla Vergi Suçu _slemesi
D. Vergi Cezalarının Sona Ermesi
1. Ödeme
Vergi cezaları; cezaya karsı vergi mahkemesinde dava açılmamıssa, dava açma süresinin
bitimi tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenir.
2. Uzlasma
Uzlasma, bazı vergi uyusmazlıklarında, vergi idaresi ile mükellefin bir araya gelerek,
uyusmazlıgın anlasma yoluyla ortadan kaldırılmasıdır. Vergi cezaları, dogrudan uzlasma
konusu yapılamaz. Uzlasma, ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergilerle ilgili olarak
yapılabilir.
3. Pismanlık
Pismanlık vergi suçlarını ortadan kaldıran önemli bir nedendir. Pismanlıgın en önemli sonucu
vergi suçlarını ortadan kaldırmasıdır.
4. Ölüm
Ölüm, cezaların kisiselligi ilkesi sonucu, vergi cezasını ortadan kaldırır. Ancak, vergi borcu
ile varsa gecikme zammı, ölümden sonra mirası reddetmemis mirasçılara geçer. Dolayısıyla
ölüm sadece para ve hapis cezalarını ortadan kaldırır.
5. Mücbir Sebepler
VUK’ ta yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin meydana geldiginin belgelendirilip, ispat
edilmesi halinde vergi cezası kesilmez.
6. _ndirim
_ndirim, cezaları tamamen degil, kısmen ortadan kaldıran bir yoldur.
4. BÖLÜM
I. VERG_ _DARES_N_N TESK_LAT YAPISI
A. Gelir _daresi Baskanlıgı
B. Tasra Teskilatı
C. Vergi _daresinde Görev Yapan Komisyonlar
II. VERG_ DENET_M_
Beyan esasına dayanan vergi tarhı sisteminde, en önemli sorun, vergi kayıp ve kaçagını
önlemektir. Bu nedenle, vergi idaresinin önemli görevlerinden biri de vergi denetimidir.
A. Yoklama
VUK’ un 127. maddesine göre, yoklamadan maksat, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili
maddi olayları, kayıtları ve mevzuları arastırmak ve tespit etmektir.
B. Vergi _ncelemesi
VUK’ un, 134. maddesine göre, vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin
dogrulugunu arastırmak, tespit etmek ve saglamaktır.
Vergi incelemesi; Hesap Uzmanları, Maliye Müfettisleri, Gelirler Kontrolörleri, Defterdarlar,
Vergi Denetmenleri ile Vergi Dairesi Müdürleri tarafından yapılır.
C. Arama
_hbar veya yapılan incelemeler dolayısıyla bir mükellefin vergi kaçırdıgına delalet eden
emareler bulunursa, bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgili görülen diger sahıslar nezrinde ve
bunların üzerinde arama yapılabilir.
D. Bilgi Toplama
E. _stihbarat Arsivi
5. BÖLÜM
I. VERG_ UYUSMAZLIKLARININ _DAR_ ÇÖZÜM YOLLARI
A. Uzlasma
Uzlasma kavramı bir mesele üzerinde mutabakat saglamak ya da karsılıklı tavizleserek
anlasma anlamına gelir.
Vergi Hukukunda uzlasma, vergi yükümlüsü ile vergi idaresi arasında meydana gelen bazı
uyusmazlıkların, yargı yoluna basvurulmadan, karsılıklı görüsme yolu ile sone erdirilmesidir.
1. Uzlasmanın Konusu ve Kapsamı
Uzlasmanın konusu, ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergilerle bu vergilere iliskin
vergi ziyaı cezasıdır.
2. Uzlasmaya Basvurabilme Nedenleri
a) Tarhiyatta hata bulunması
b) Uyusmazlık konusu olayda, yargı kararları ile idarenin görüsleri arasında farklılık
olması.
c) Yetkili makamların mükellefi yanıltması
d) Mükelleflerin kanunlara geregi kadar nüfuz edememis olması.
3. Uzlasma Komisyonu
4. Uzlasma Süreci
5. Uzlasma ve Vergi Mahkemelerinde Dava Açma
6. Uzlasma ve Cezalarda _ndirim
7. Tarhiyat Öncesi Uzlasma
B. Vergi Hataları ve Düzeltme Usulleri
1. Vergi Hatasının Tanımı
Vergi hatası, vergiye iliskin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız
yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır. Vergi hataları, mükellefler tarafından
yapılabilecegi gibi, vergi idaresi tarafından da yapılabilir.
2. Vergi Hatalarının Çesitleri
a) Hesap Hataları
Hesap hataları, vergi ile ilgili hesaplarda yapılan ve vergi miktarını etkileyen hatalardır. Bu
çesit hatalar, VUK’ un 117. maddesinde su sekilde düzenlenmistir.
1) Matrah Hataları
2) Vergi Miktarında Hatalar
3) Verginin Mükerrer Olması
b) Vergilendirme Hataları
1) Yükümlünün Sahsında Hata
Mükellefin sahsında hata, bir verginin asıl borçlusu yerine baska bir kisiden istenmesi veya
alınmasıdır. Örnegin; kolektif sirket ortagının fiili nedeniyle ortaga kesilmesi gereken cezanın
kolektif sirket adına kesilmesidir.
2) Mükellefiyette Hata
Vergi mükellefi olmayan bir kisinin vergi mükellefi gibi kabul edilerek mükellefiyet kapsamı
içine alınmasıdır.
3) Mevzuda ( Konuda ) Hata
Vergi konusu içine girmeyen bir konu üzerinden vergi alınması halinde ortaya çıkan hatadır.
3. Vergi Hatalarının Meydana Çıkarılması
Vergi hataları su yollarla meydana çıkarılabilir;
• Hatalı islemi yapan ilgili memurun hatayı bulması ile.
• Üst memurların yapılan incelemeleri sırasında hatanın ortaya çıkartılması ile
• Hatanın teftis sırasında ortaya çıkarılması ile
• Vergi incelemeleri sırasında hatanın ortaya çıkarılması ile
• Mükellefin müracaatı ile
a) Vergi Hatalarının Düzeltilmesi Yolları
1) Re’sen Düzeltme
2) Mükellefin Talebi Üzerine Düzeltme
b) Vergi Hatalarında Düzeltme Usulü
c) Sikâyet Yolu ile Müracaat
II. VERG_ UYUSMAZLIKLARININ YARGI YOLU _LE ÇÖZÜMÜ
A. Vergi Yargı Organları
1. Danıstay
2. Bölge _dare Mahkemesi
3. Vergi Mahkemeleri
B. Vergi Davasının Açılması ve Yargı Usulü
1. Vergi Davasının Konusu
Vergi dava konusu olabilecek islemler, “genel düzenleyici islemler” ve “bireysel islemler”
seklinde iki gruba ayrılabilir.
Vergi davasının konusunu olusturacak islemleri su sekilde belirtmek mümkündür;
• Re’sen veya ikmalen ya da idarece tarh edilen vergiler ile bunlara iliskin
cezalar
• Takdir ve tadilat komisyonlarının kararları
• Kesinti yoluyla alınan vergiler
2. Dava Açmaya Yetkili Olanlar
VUK’ un 377 nci maddesine göre, “Mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenler, tarh
edilen vergilere ve kesilen cezaları karsı vergi mahkemesinde dava açabilirler.
3. Dava Açma Süresi
Vergi mahkemelerinde dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde
30 gündür.
4. Dava açma Süresinin Niteligi
Vergi yargısında dava açma süresi, hak düsürücü bir süredir. Bunun anlamı, süresi içinde
dava açılmaması halinde, dava açma hakkı düser.
5. Dava Dilekçesinin Verilecegi Yerler
6. Dava Dilekçesinin _çerigi
7. Yargılama Süreci
8. Vergi Yargısında _spat
Vergi yargısında “delil serbestligi” ilkesi geçerlidir. VUK’ un ilgili maddesine göre, “Vergiyi
doguran olay ve bu olaya iliskin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç, her türlü delille
ispatlanabilir.
9. Dava Açmanın Hukuki Sonuçları
Tarhiyat islemine karsı açılan dava, tahsilât islemini kendiliginden durdurur. Öte yandan,
ödeme emri tebligi ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz gibi tahsilât islemlerine karsı açılan
davalarda, yürütme kendiliginden durmaz. Ancak, bu çesit davalarda yürütmenin
durdurulması mahkemeden talep edilebilir ve mahkeme bu yönde karar verebilir.
10. Vergi Davasının Sonucu
Mükellefler tarafından açılan davalarda mahkemenin kararı, davanın kabulü yönünde, baska
bir ifade ile mükellefin lehine ise, açılan davanın konusuna göre, tarhiyatın terkini, ödenmis
olan vergini iadesi, haciz isleminin kaldırılması seklinde kararlar verilir.
C. Vergi Mahkemesi Kararlarına Karsı Basvurulabilecek Kanun Yolları
1. _tiraz
_tiraz davası, vergi mahkemelerinin tek hâkimle verdigi kararların, Bölge _dare
Mahkemesinde hukuka uygunluk denetimi yoludur. Vergi mahkemesinin tek hâkimle verdigi
karara karsı Danıstay’a basvurulamaz.
_tiraz için dava açma süresi 30 gündür.
2. Temyiz
Danıstay dava dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdigi kararlar ile vergi
mahkemelerin kurul halinde verdigi kararların temyiz yeri Danıstay’dır. Temyiz süresi ile
basvuru süresi 30 gündür.
Temyiz incelemesi sonucunda Danıstay, ilk derece mahkemesinin (vergi mahkemesi)
kararlarına iliskin olarak farklı kararlar verebilir. Bu kararlar su sekilde olabilir:
• Onama
• Düzelterek Onama
• Kısmen Onama
• Bozma
3. Kararın Düzeltilmesi
Danıstay Dava Daireleri ile Danıstay _dari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarının,
temyiz talebi üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemeleri tarafından itiraz talebi
üzerine verilen kararlara karsı, taraflar, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliginden
itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi isteminde bulunabilirler.
Kararın düzeltilmesi yoluna gidilebilmesi için su nedenlerin bulunması gerekir.
• Kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların kararda karsılanmamıs olması
• Bir kararda birbirine aykırı hükümler bulunması
• Kararın usul ve kanuna aykırı bulunması
• Hükmün esasını etkileyen belgelerde hile ve sahtekârlıgın ortaya çıkmıs
bulunması
4. Yargılamanın Yenilenmesi ( _ade-i mahkeme )
Danıstay, Bölge _dare Mahkemesi, _dare Mahkemesi ve vergi Mahkemesi tarafından verilmis
ve kesinlesmis olan kararlara karsı, belli sartların varlıgı halinde, yargılamanın yenilenmesi
talebinde bulunmak mümkündür.
5. Kanun Yararına Bozma
Temyiz tarafından yerinde görülmesi durumunda kanun yararına bozulan karar, daha önce
kesinlesmis olan mahkeme kararının hukuki sonuçlarını ortada kaldırmaz. Kanun yararına
bozma ile hukuka aykırı bir içtihadın yerlesmesi engellenmis olur.
6. Açıklama _stenmesi ve Yanlıslıkların Düzeltilmesi Talebi
Danıstay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar yeterince
açık degilse yahut birbirine aykırı hüküm fıkraları tasıyorsa, taraflardan her biri kararın
açıklanması veya aykırılıgın giderilmesini isteyebilir. Açıklama veya aykırılıgın kaldırılması
kararın yerine getirilmesine kadar istenebilir.

Hiç yorum yok: