12 Mayıs 2007 Cumartesi

TEMEL HUKUK TERİMLERİ

TEMEL HUKUK TERİMLERİ ACENTE: Bağımlı bir sıfat olmaksızın bir sözleşmeye dayalı olarak belli bir yer veya bölge içinde sürekli şekilde ticari işletmeyle ilgili sözleşmelerin yapılmasına aracılık etmeyi veya bu sözleşmeleri o işletme adına bizzat yapmayı meslek edinen kişi. Unsurları:Bağımsızlık, Süreklilik, aracılık veya sözleşme yapma, acentelik işinin meslek edinilmiş olması . ADİ KEFALET: Borçlu tarafından ödeme yapılmaması halinde ikinci derecede olmak kaydıyla bu borcu ödemeyi taahhüt eden kişi. Alacaklının adi kefile başvurabilmesi için önce borçluyu (dava ve icra yoluyla) tak,ip etmesi ve borçludan alacağını tahsil edememiş olması gerekir. ALACAKLININ TEMERRÜDÜ: Alacaklının usulüne uygun olarak yapılmış olan ifa teklifini haklı bir neden olmaksızın reddetmesi. Borçluya mahkemeye başvurarak malı tevdi etme veya (bozulabilecek, saklaması zor olan mallarda) sattırıp bedelini tevdi yada (yapma borçlarında) sözleşmeyi feshetme yetkisi verir. ARİYET: Bir malın bedelsiz (ivazsız) olarak başka birine kullanmak amacıyla ödünç verilmesi AVAL: Kambiyo senetlerinde borcu ödeme garantisi verme işlemi. Avalist, borcun ödenmesini borçludan bağımsız olarak taahhüt eder, borçluya ait defilerden yararlanamaz. AYNİ HAK: Maddi mallar üzerinde tasarruf etme yetkisi veren mutlak hak türü. Ör: Mülkiyet Hakkı BORCU SONA ERDİREN NEDENLER: a-)iradi nedenler: ifa, ibra, takas, tecdit, birleşme b-)iradi olmayan nedenler: (şahsi borçlarda taraflardan birinin ölümü, kusursuz imkansızlık ve zamanaşımı) BORÇLANDIRICI İŞLEM: Taraflar arasında borç doğurucu bir etkiye sahip olan ve borç konusu mal veya hak üzerinde herhangi bir etkisi olmayan işlemler. Ör: Satım sözleşmesi, satıcıya malın mülkiyetini devir borcunu doğurur, ancak bu sözleşmeye rağmen satıcı malı başkasına satar ve teslim ederse yeni alıcı mülkiyet hakkını elde eder. BORÇLUNU TEMERRÜDÜ: Muaccel bir borcun vade gününde yerine getirilmemesi üzerine alacaklıya gecikme tazminatı talep etme yetkisi veren hukuki olay. Şartları: borcun muaccel ve ifa edilebilir olması vade gününün geçmesi (vade belli değilse alacaklının ihtarı) BUTLAN: Bir hukuki işlemin geçerli olması için uyulması gereken esas veya şekil şartlarından birinin bulunmaması. Butlan halinde yapılan işlem baştan itibaren geçersiz olur. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade etmek zorundadırlar. Butlan sebepleri: ehliyetsizlik, hukuka aykırılık, imkansızlık, ahlaka aykırılık ve muvazaa CİRANTA: Emre yazılı bir senedi ciro yoluyla devreden kişi. Ciranta, senet hamiline karşı müteselsil sorumluluk taşır. DEFİ: Borçlunun kendisinden istenen şey, alacak hakkının varlığını kabul ettiği halde özel bir haklı sebebe dayanarak ödemeden kaçınma hakkı. Ör: Zamanaşımı Defilerin davada dikkate alınabilmesi için hak sahibi tarafından ileri sürülmesi gerekir. DOĞRUDAN TEMSİL: Bir kişinin başka bir kişi adına ve hesabına hukuki işlem yapması DOLAYLI TEMSİL: Bir kişinin kendi adına ve başka bir kişi hesabına hukuki işlem yapması EKSİK BORÇ: Kanunda öngörülen bir nedenle talep ve dava edilmesi mümkün olmayan borç. Ör: Zamanaşımına uğramış borç, kumar/bahis borcu, evlenme tellallığından doğan borç, ahlaki bir görevin yerine getirilememesinden doğan borç. Eksik borçlar, borçluya defide bulunarak ödemeden kaçınma yetkisini verir, ancak borçlu rızasıyla ödeme yaparsa verdiğini geri isteyemez. GABİN: Bir kişinin zor durumu, tecrübesizliği veya bilgisizliğinden yaralanarak edimler arasında açık nisbetsizlik meydana getirilmesi. Gabin halinde sözleşme geçerli olmakla birlikte, gabine uğrayan taraf bir yıl içinde sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir. GAİPLİK: Bir kişinin uzun süredir haber alınamaması (5 Yıl) veya ölüm tehlikesi altında kaybolması (1 yıl) halinde yakınlarının başvurusu üzerine mahkeme kararıyla kaybolduğuna karar verilmesi. HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE: Kanunda öngörülen sürenin geçmesiyle hakkın kullanılma ve talep edilebilme özelliğini kaybetmesine neden olan süre. Ör: irade fesadı hallerinde 1 yıl içinde sözleşmeyi fesih hakkı. Hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu iddiası bir itiraz niteliği taşır. HAKSIZ FİİL: Hukuka aykırı bir fille kusurlu olarak bir başka kişinin şahsına veya malvarlığına zarar verilmesidir. Unsurları: Hukuka aykırı fiil, zarar, kusur, illiyet bağı HUKUKİ İŞLEM: Bir veya daha fazla kişinin hukuki sonuç doğurmak amacıyla açıkladıkları irade beyanıdır. Tek taraflı (vasiyetname) çok taraflı (sözleşme ve karar) olabilir. İBRA: Alacaklının edim yerine getirilmediği halde akacağından vazgeçmesi suretiyle borçluyu borcundan kurtarmasıdır. İbranın geçerli olabilmesi için borçlu tarafından kabul edilmesi gerekir. İflas eden kişinin ibrası hükümsüzdür. İFA UĞRUNA EDİM: Borçlunun ifa etmesi gereken şeye karşılık olarak alacaklıya başka bir şey vermesi ve alacaklının bu şeyi paraya çevirmesi suretiyle alacağını elde etmesi kararlaştırılmış olması durumunda ifa uğruna edim söz konusu olur. İFA YERİNE EDİM: Borçlunun ifa etmesi gereken şeye karşılık olarak alacaklıya başka bir şey vermesi alacağın sona ermiş sayılacağının kararlaştırılması halidir. İFLAS: Borçlunun haczedilebilen bütün malvarlığının paraya çevrilmesi ve bütün alacaklılarına ödeme yapılmasına mahkeme kararıyla karar verilmesi. İflasa tabi kişiler, Tacirler, eski tacirler (1 yıl süreyle) Koll.ve Kom.ŞTİ. ortakları, banka yönetim kurulu üyeleri, ve bankaların en az %5 hissesine sahip ortaklar. İHTİYATİ HACİZ: Kaçma ve mallarını gizleme teşebbüsünde bulunan borçlunun mallarına alacaklının talebiyle mahkeme kararıyla geçici olarak el konulması. İKRAH (TEHDİT): Hukuka aykırı bir tehditle kendisine veya yakınlarına zarar verileceği ileri sürülerek bir kişinin sözleşme yapmaya (irade beyanında bulunmaya zorlanması). İLAMLI İCRA: Alacağın bir mahkeme kararıyla veya borçlu tarafından imzası kabul olunmuş olan bir belgeye dayanması halinde yapılan takip usulü. İLAMSIZ İCRA : Herhangi bir belgeye dayanması gerekmeyen alacaklar için kullanılan takip usulü İMZALARIN BAĞIMSIZLIĞI İLKESİ: Kambiyo senetlerinde imzası bulunan her bir kişinin kendi imzasında sorumlu olacağı , başkalarının imzasının geçersizliği nedeniyle ödemeden kaçınamayacağı ilkesi.Ör: borçlunun imzası sahte olsa bile ciranta hamile karşı sorumlu olmaya devam eder. İNTİFA HAKKI: Bir kişiye başka bir kişiye ait mal üzerinde tam bir yaralanma yetkisi veren irtifak hakkı İRADE FESADI: Bir kişinin hata, hile veya tehdit nedeniyle irade beyanında bulunması İRTİFAK HAKKI: Başkalarına ait mallar üzerinde kullanma veya tam bir yararlanma yetkisi veren sınırlı ayni hakların ortak adı. Ör: Sükna Hakkı İntifa hakkı geçit hakkı İSTİSNA SÖZLEŞMESİ: Bir kişinin bedel karşılığında sözleşmede öngörülen somut bir ürünü imal etme taahhüdü altına girmesini öngören sözleşme İŞTİRA HAKKI: Tek taraflı irade beyanında bulunarak başka birine ait bir malı bedelini ödemek suretiyle satın alma hakkı İTİRAZ: Karşı tarafın iddiasına karşı talep edilen hakkın doğmadığının veya sonradan ortadan kalktığının iler,i sürülmesi. İtiraz davada hakim tarafından resen dikkate alınır. IZTIRAR HALİ: Bir kişinin kendisine yönelmiş bir tehlikeden kurtulabilmek için zorunlu olarak üçüncü bir kişinin malına zarar vermesi. Iztırar fiilin hukuka aykırılığını ortadan kaldırmakla birlikte, tazminat yükümlülüğünü sona erdirmez. KARZ: Para veya misli eşyanın (tüketim mallarının) belirli bir süre kullanıldıktan sonra geri verilmesini öngören ödünç sözleşmesi ivazlı veya ivazsız olabilir. KAZAİ RÜŞT: 15 yaşını tamamlamış bir mümeyyiz. Küçüğün istek ve menfaatinin olması halinde ana babasının onayı ve mahkeme kararıyla reşit sayılması. KOMİSYONCU: Ücret karşılığında kendi adına müvekkili hesabına hukuki işlem yapmayı üstlenen kişidir. KONİŞMENTO: Deniz Ticaretinde yurt dışına gönderilmek üzere gemiye yüklenen ticari malların cins ve niteliğini gösteren ve senedi devralan kişiye bu mallar üzerinde mülkiyet hakkı tanıyan kıymetli evrak niteliğindeki ticari senet. KONKARDATO: Borçlarını ödemeyecek duruma gelen borçlunun alacaklarının da kabul edilmesi halinde borcunun bir kısmını ödeyerek sorumluluktan kurtulmasına imkan veren icra yolu MAKBUZ SENEDİ: Umumi mağazalara tevdi edilen ticari malların cins ve niteliğini gösteren ve senedi devralan kişiye bu mallar üzerinde mülkiyet hakkı tanıyan kıymetli evrak niteliğindeki ticari senet MENFİ ZARAR: Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde borçlunun temerrüdü halinde, alacaklının sözleşmeyi feshetmesi sonucunda talep edilen zarar şekli. Alacaklının bu haktan yararlanabilmesi için borçluya ek süre verip bu durumu bildirmesi gerekir. MUACCEL BORÇ: Vadesi gelmiş istenebilir borç. MÜECCEL BORÇ: Vadesi gelmemiş ve dolayısıyla borçludan yerine getirmesi talep edilemeyen borç MUNZAM ZARAR: Para borçlarında borçlu temerrüdü halinde, alacaklının talep etmeye haklı olduğu temerrüt faiziyle karşılanmayan ek zarar.

MUVAZAA (DANIŞIKLIK): Tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerinin dışında yaptıkları işlemler. Muvazaalı işlemler geçersizdir. Mutlak muvazaa, taraflar arasında gizli bir işlemin olmadığı hallerde (Ör: Alacaklıdan mal kaçırmak için ev eşyasının komşulara devredilmesi), Nisbi Muvazaa; tarafların gerçek iradelerine uyan gizli işlemi gizlemek amacıyla görünürde ikinci bir işlem yapmaları halinde. (Ör:mirasçıların geri almasını önlemek için bağış işleminin satış olarak gösterilmesi) söz konusu olur. Görünürdeki işlem, tarafların gerçek iradesinin uygun olmadığı için geçersiz olmakla birlikte, gizli işlem kanunun aradığı şekil şartını da taşımak kaydıyla geçerli sayılır. MÜMEYYİZ: Yaptığı davranış ve işlemlerin sebep ve sonuçlarını kavrayabilecek akli olgunluğa sahip kişi MÜNHASIRAN ŞAHSA BAĞLI HAK: Mutlak hak sahibi kişi tarafından kullanılması gereken, başkalarına devri ve temsilci aracılığıyla kullanılması mümkün olmayan, mirasçılara geçmeyen haklar. Evlenme, boşanma, mirasın reddi, nişanı bozma, manevi tazminat talep etme gibi haklar. MÜSBET VUKUF: Bir kişinin belirli bir olayı bildiğinin sabit olması MÜSBET ZARAR: Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde borçlunun temerrüdü halinde, alacaklının aynen ifadan vazgeçerek talep ettiği zarar şekli. Alacaklının bu haktan yararlanabilmesi için borçluya ek süre verip bu durumu bildirmesi gerekir. MÜTESELSİL BORÇ: Bir boca birden fazla kişinin diğerinden bağımsız olarak ödeme taahhüdünde bulunması . Alacaklı müteselsil borçluklardan herhangi birine başvurarak alacağının tamamını ödemesini talep edebilir. MÜTESELSİL KEFALET: Başka birine ait bir borcun borçlusundan bağımsız olarak ödeme taahhüdünde bulunması . Alacaklı, borçluya veya doğrudan müteselsil kefile başvurarak alacağının tamamını ödemesini talep edebilir. MÜTESELSİL SORUMLULUK İLKESİ: Kambiyo senetlerinde imzası bulunan her bir kişinin (keşideci, avalist, ciranta vs.) senet hamiline karşı müteselsil sorumluluk taşıdığını öngören kural. NİSBİ HAK: Sadece taraflar arasında ileri sürülebilen ve üçüncü kişilere karşı talep hakkı vermeyen haklar Ör:Alacak hakkı ÖDEMEZLİK DEFİ: Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan birinin edimini önce ifa etme yükümlülüğünün olmadığı hallerde karşı tarafın ifa talebini reddedebilme yetkisi. ÖLÜM KARİNESİ: Ölümüne kesin gözle bakılan olayda kaybolan ve cesedi bulunamayan kişiler için geçerli olan ve olayın gerçekleştiği yerdeki en büyük mülki amirin (vali, garnizon, komutan vs.) kararıyla nufüs kaydına ölü yazılmasına imkan veren karine. Ölüm karinesinin geçerli olabilmesi için, okyanusta gemi batması, uçağın havada infilak etmesi gibi kurtulma olasılığının bulunmadığı bir olayda kişinin kaybolmuş ve cesedinin bulunamamış olması gerekir. Bu durumda söz konusu kişi evli ise, evlilik sona erer., mirası, mirasçıların arasında paylaştırılır. PEY AKÇESİ: Bir sözleşmenin yapıldığına delil olmak üzere verilen para veya para yerine geçen taşını mal. Pey akçesinin veren taraf, kusuru ile taahhüdünü yerine getirmezse verdiğini geri alamaz. Karşı taraf taahhüdünü yerine getirmeyecek olursa pey akçesinin iki katını ödemek zorundadır. SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME: Haklı bir sebep olmaksızın başka birinin zararına olarak bir kişinin malvarlığında artış meydana gelmesi veya azalmanın önlenmesidir. Şartları: Zenginleşme, fakirleşme illiyet bağı, haklı bir sebebin olmaması. Ör: yanlış kişiye havale gönderilmesi, borçlu olduğu zannıyla birine ödeme yapılması, Çalışacağı düşüncesiyle işçiye avans verildiği halde işi bırakması. Sebepsiz zenginleşme halinde kişi, verdiğini fark ettiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde geri isteyebilir. Azami süre 10 yıldır. SEÇİMLİK BORÇ: Borçlunun hangi edimi yerine getireceği hususunda alacakların tercihte bulunma yetkisinin olduğu borçlar. Ör: Yarışmayı kazanan kişiye bir otomobil veya değerinin para olarak verileceğinin öngörülmesi. SEYYAR TÜCCAR MEMURU: Ticari işletmenin merkezi dışındaki yerlerde tacir adına işlem yapma yetkisi verilen bağlı tacir yardımcısı Ör: Pazarlama elemanları SÖZLEŞME: Her iki tarafına karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanıyla meydana gelen hukuki işlem. SÜKNA HAKKI: Bir taşınmazın sahibi tarafından başka birine tanınan ve o taşınmazı bizzat kullanma yetkisi veren kişisel irtifak hakkıdır. Tapuya tescil edilerek tesis edilir. Hak sahibi taşınmazı bizzat kullanabilir, başkasına kiraya veremez, devredemez. ŞUFA HAKKI: Bir taşınmazın üçüncü bir kişiye satılması durumunda hak sahibi kişinin tek taraflı bir irade beyanında bulunmak suretiyle bu taşınmazı satın almasına olanak veren nisbi hak (önalım hakkı). Müşterek mülkiyet konusu taşınmazlarda kanun gereği paydaşlardan her birine tanınmış olup, ayrıca tescil gerekmeksizin satışın öğrenildiği tarihten itibaren 1 ay içinde, en geç on yıl içinde kullanılması gerekir (yeni medeni kanuna göre bu süreler 3 ay ve 3 yıldır). Şufa hakkı sahibi, tapuda yazılı devir bedeli üzerinden taşınmazı satın alır. Taşınmaz bağış yapılır veya paydaşlardan birine satılacak olursa hak kullanılamaz. Sözleşmeyle tanınacak olursa, etkisinin kuvvetlendirilmesi için tapuya tescil edilmesi gerekir. TAKAS:Borcu sona erdiren nedenlerden biri olup, birbirinden karşılıklı alacaklı olan kişilerde alacağa muaccel olan tarafın tek taraflı irade beyanıyla gerçekleşir. Takas beyanında bulunabilmek için alacakların aynı türden olması gerekir. TASARRUF İŞLEMİ: Bir hakkı ortadan kaldırmak, değiştirmek veya meydana getirmek gibi ayni etkisi bulunan hukuki işlem. Ör: Mülkiyetin devri, borcun ödenmesi. TECDİT (YENİLEME): borcu sona erdiren nedenlerden biri olup, tarafların anlaşmasıyla eski borcun ortadan kaldırılması ve bunun yerine yeni bir borç ihdas edilmesi suretiyle gerçekleşir. TELLAL: Taraflardan hiç birine bağlı olmaksızın ücret karşılığında ticari işlere aracılık yapmayı meslek edinen kişi. Emlakçi TEMSİL: Bir başka kişi adına veya hesabına hukuki işlem yapma yetkisi verilmesi. Temsil yetkisi, tek taraflı bir hukuki işlemle verilebileceği gibi vekalet, hizmet sözleşmesi kapsamında da verilebilir. TESELSÜL KARİNESİ: Ticari işlerde borç altına giren veya kefil olan kişiler arasında müteselsil sorumluluk kuralının uygulanmasını öngören karine. TEYİT MEKRTUBU:Tacirler arasında sözlü olarak yapılan anlaşmaların teyidi amacıyla taraflardan birince hazırlanan ve sözleşmelerin unsurlarını içeren hukuki işlem. Teyit mektubunu alan taraf, 8 gün içerisinde itirazda bulunmazsa içeriğini kabul etmiş sayılır. TİCARET KARİNESİ: tacirin işlerinin ticari iş sayılmasını öngören karine. TİCARİ İŞLETME: Sürekli ve bağımsız şekilde iktisadi faaliyette bulunan ve esnaf sınırlarını aşan iş hacmine sahip iktisadi teşebbüs. TTK’na göre unsurları: Ticarethane,fabrika ticari şekilde işletilen müesseseler TİCARİ MÜMESSİL: İşletmenin bütün işlerini idare etmek ve ticaret ünvanı altına imza atma yetkisi verilen genel yetkili tacir yardımcısı, Ticaret siciline tescil edilerek atanır. Tacire ait olan ortak alma, işletmeyi devretme, taşınmazların satımı gibi olağanüstü işlemleri yapma yetkisi yoktur. Kredi alma ve kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi vardır. Temsil yetkisi ticaret siciline kaydedilmek şartıyla şube işleriyle veya birlikte temsil şekilde sınırlandırılabilir. TİCARİ VEKİL: Ticari mümessil sıfatına olmaksızın işletmenin bütün işleri veya bazı işleri için temsil yetkisi verilen bağluı tacir yardımcısı. Ör: Kasa görevlisi, reyon şefi, fabrika müdürü. TÜZÜK: Kanunların uygulanmasını veya emrettiği hususları düzenlemek amacıyla bakanlar kurulu tarafından danıştay incelemesinden geçirilerek Cumhurbaşkanının onayıyla resmi gazetede yayınlamak suretiyle yürürlüğe konulan hukuki düzenlemeler. Ör: Ticaret Sicili Tüzüğü . Tüzüklerin anayasa veya kanunlara aykırılığı danıştay tararından denetlenir. VARANT:Umumi mağazalara tevdi edilen ticari mallar üzerinde rehin hakkı tanıyan kıymetli evrak niteliğindeki ticari senetler. VEDİA: Taşınır bir malı belirli bir süre için muhafaza edilmesini öngören emanetçilik sözleşmesi. Yapılan iş karşılığında ücret alınmaması mümkündür. VEFA HAKKI: Bir malın eski malikine alıcı tarafından sözleşmeyle tanınan ve tek taraflı irade beyanında bulunarak bu malı geri alabilmesini olanak veren nisbi hak. Tapuda tescil edilmek suretiyle taşınmazı devralan üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi mümkündür. VEKALET: başka birine ait bir işin idaresi veya hizmetin görülmesi taahhüdünü içeren sözleşme. Yapılan iş karşılığında ücret alınması zorunlu değildir. Hizmet sözleşmesinde bağımsızlık unsuru açısından, eser sözleşmesinden sonucun garanti edilmesi unsuru açısından ayrılır. YASAL TEMSİL: Kanundan doğan temsil ilişkisi Ör: Anne ve babanın 18 yaşından küçük çocukların temsil etme yetkisi mevcuttur. YENİLİK DOĞURAN HAK: hak sahibinin tek taraflı bir irade beyanıyla taraflar arasında yeni bir hukuki ilişki kuran veya mevcut ilişkiyi değiştiren sona erdiren haklar. Ör:sözleşmeyi fesih hakkı (Bozucu yenilik doğuran hak) Şufa hakkı (Kurucu yenilik doğuran hak), seçimlik borçlarda alacaklının seçim hakkı (değiştirici yenilik doğuran hak). YETKİSİZ TEMSİL: Temsil yetkisi olmaksızın başka biri adına işlem yapılması veya temsil yetkisinin sınırlarının aşılması. Ör: malı kiralama yetkisi verilen temsilcinin satış yapması. YÖNETMELİK:başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişiler tarafından yetki alanlarına giren hususları düzenlemek veya kanunların uygulanmasını göstermek üzere çıkarılan hukuki düzenlemedir.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok teşekkür ederim tam istediğim gibi yazılmış.Emeği geçen herkesin eline saglik...