10 Mayıs 2007 Perşembe

VERGİ HUKUKU DERS NOTLARI-1

VERGİ HUKUKU Vergilendirmenin Yasal Çerçevesi Yasama Organından Doğan Kaynaklar : 1. Anayasa : Anayasamızın Vergi Ödevi başlıklı 73 maddesi şöyledir : Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.Vergi, resim, harç ve diğer mali yükümlülükler yasa ile konur, değiştirilir veya kaldırılır.Vergi, resim, harç ve mali yükümlülüklerin muaflık, istisna ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir. 2. Yasa : Anayasamızın 73 maddesi gereğince yasalar vergi hukukunda temel kaynak niteliği taşır. 3. Uluslar arası Vergi Anlaşmaları : Anayasamızın 90. maddesinin 5. fıkrası gereği ülkenin üyesi olduğu uluslar arası kuruluşların vergi ile ilgili kararları da vergi yasası hükmü taşır. Bakanlar Kurulundan Doğan Kaynaklar : BK nun vergileme konusunda düzenleme yeisi anayasa da yer almıştır.Anayasanın 73 maddesine göre BK. Kanunun belirttiği aşağı ve yukarı sınırlar içinde vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisna ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde değişiklik yapma yetkisine sahiptir. Bk. Anayasanın 121 ve 122. maddelerine göre de olağan üstü hallerde , sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hallerinde vergi konusunda düzenleme yapma yetkisine sahiptir. Bu durumda BK. Düzenleme yapma yetkisini KHK çıkararak kullanır. Bunlar vergi hukukunun zorunlu kaynaklarıdır. Bakanlar Kurulu kararları, yeni bir kararla, süreli ise sürenin dolmasıyla veya yargı kararları ile yürürlükten kalkar. KHK ler ise, olağan üstü halin kalkması, yeni bir kararname çıkarılması veya süreli ise sürenin dolması veya yargı kararı yürürlükten kalkar. 1. Kanun Hükmünde Kararname : Anayasamıza göre sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde Bakanlar Kuruluna vergi konusunda KHK çıkartma yetkisi vermiştir. 2. Bakanlar Kurulu Kararları : Anayasanın 73 maddesine dayanarak çıkarılan vergi yasalarında Bakanlar Kuruluna Vergi yasasında sınırları belirtilmek üzere muafiyet, istisna, indirim ve oranları değiştirme yetkisi verilebilir. 3. Tebliğler : Tebliğler kanunlarla düzenlenmiş hususların açıklanması amacıyla çıkarılır.Vergi kanunlarında Maliye Bakanlığına düzenleme yapma yetkisi verildiği taktirde bu tebliğler bağlayıcıdır. Vergilendirmede Yardımcı Kaynaklar :Vergi hukukunda var olan normların açıklanmasına yönelik olarak yapılan düzenlemelerdir. 1. Tüzükler : Kanunlarım emrettiği durumları göstermek veya kanunun uygulanmasını göstermek amacıyla B.K. tarafından Danıştay ın incelemesinden geçirilerek çıkarılır.Tüzükler kanunlar gibi Cumhurbaşkanlığınca imzalanır ve Resmi Gazetede yayımlanır. 2. Yönetmelikler : Başbakanlık, Bakanlık ve kamu tüzel kişiliklerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere bunlara aykırı olmamak üzere yönetmelik çıkarabilirler. 3. Genel Tebliğ : Maliye Bakanlığı, vergi kanunlarının uygulanmasını göstermek üzere tebliğ çıkarabilir. Bunlar Resmi Gazetede yayınlanır. Bir grup tebliğler, vergi kanunlarının Maliye Bakanlığına tanıdığı düzenleme yetkisine dayanarak çıkarılır. Bu tebliğler yeni hüküm getirdiğinden bağlayıcıdırlar. Genel tebliğlerin bir kısmı ise, vergi kanunlarını yorumlayıcı, açıklayıcı nitelikteki metinlerdir ve bunların bağlayıcılıkları yoktur. 4. Özelgeler (Muktezalar), Genelgeler, Genel Yazılar. : VUK gereğince mükelleflerin vergi durumları ve vergi uygulamaları bakımından karmaşık bulduğu durumlarda Maliye Bakanlığı veya Bakanlığın yetkili kıldığı kurumlardan aldığı yazılı yanıtlardır. Yetkili makam tarafından kendisine verilen özelgeye göre hareket eden mükellefin bu işlemi cezayı gerektirse bile ceza uygulanmamaktadır. Genelgeler ve genel yazılar Maliye Bakanlığının bazı durumlarda kendi teşkilatına yazdığı yazılar olduğu için vergi daireleri için bağlayıcıdır. 5. Vergi Dava Daireleri Kurulu Kararları : Bu kararlar ilgili mükellef ile vergi dairelerini sadece dava konusu olan olayla ilgili olarak bağlar. Çifte Vergilendirme ve Önlenmesi : Devletler çifte vergilendirmeyi önlemeye yönelik olarak iç hukuka ilişkin bazı düzenlemeler yapmaktadırlar. Bunlar mahsup, indirim, mafiyet ve istisnalardır.Çifte vergilendirmeyi önlemek için dış hukuka ilişkin yöntemler ise; ikili anlaşmalar, çok taraflı anlaşmalar ve uluslar arası ekonomik bütünleşmelerdir. Vergi Kanunlarının Uygulanması-Yorum ve İspat : VUK nun 3. maddesine göre: vergi kanunları lafzı (sözü) ve ruhu (özü) ile hüküm ifade eder Lafzın açık olmadığı hallerde, vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır. Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olayla ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispat edilebilir. Vergiyi doğuran olayla ilgisi doğal ve açık bulunmayan şahit ifadeleri ispatlama aracı olarak kullanılamaz. Ticari, iktisadi ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal sayılmayan durumları iddia eden taraf bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. VUK bu maddesine göre önce deyimsel yorum yapılacak bunun yetersiz kalması halinde amaçsal yorum yapılacaktır. Vergi hukukunda kıyas yasağı bulunmaktadır.Bir olay hakkında yasada yer alan kuralın, nitelikleri ve koşulları ona benzeyen fakat yasada düzenlenmemiş diğer bir olaya uygulanmasıdır.Vergi hukukunda kıyas vergilerin yasallığı ilkesine ters düşmektedir. Vergi Mahremiyeti : VUK nun 5. maddesine göre; Aşağıda yazılı kişiler görevleri dolayısıyla, mükellefin işlem ve hesap durumlarına, işerine, işletmelerine, servetlerine veya meslekleriyle ilgili öğrendikleri sırları ifşa edemezler (görevlerinden ayrılmış olsalar bile) ve kendileri ve üçüncü kişiler yararına kullanamazlar. 1. Vergi muamaleleri ve vergi incelemeleri ile görevli olanlar, 2. Vergi mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemesi ve Danışyay da görevli olanlar, 3. Vergi Kanunlarına göre kurulan komisyonlarda görev yapanlar, 4. Vergi İşlemlerinde kullanılan bilirkişiler. Vergi mahremiyetini ihlal edenlere 2 aydan az olmamak üzere T.C.K. nun 198 maddesinde belirtilen ceza iki kat olarak uygulanır. Bu suçun tekrarından ise memuriyetten çıkarılırlar. Ancak Yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerin beyannamelerine istinaden tarh edilen vergiler mükellefin ad ve unvanları belirtiler Vergi dairesinin uygun bir yerinde ilan edilebilir.Kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmeyen vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. M.B. bu yetkisini mahalli maliye teşkilatına devredebilir. Ayrıca kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara yapacakları vergi tahsilatlarına ilişkin bilgiler verilebilir.Sahte ve içeriği itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporlarıyla belirlenenlerin mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı kanun kapsamındaki Birlik ve Odalara bildirilmesi vergi ihlali sayılmaz. Yasaklar : Yukarıda belirtilen kişiler; Kendilerine, nişanlılarına, boşanmış olsalar bile eşlerine, 3 dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarına, kanuni temsilcisi ve vekili bulundukları kimselerin vergi inceleme ve takdir işleriyle uğraşamazlar. Vergi muameleleri ve vergi incelemeleri ile uğraşanlar, Vergi Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay da görev yapanlar mükelleflerin bu kanunun uygulanması ile ilgili işlerini ücretsizde olsa yapamazlar. Vergi Mükellefi : Mükellef, vergi kanunları gereğince kendisine vergi borsu yüklenilen gerçek veya tüzel kişidir.Vergini kanuniliği ilkesi gereği vergi mükellefinin kim olduğu kanunda açıkça belirtilir.Mükellefin tanımdan da anlaşılacağı üzere öne çıkan sorumluluğu vergi borcudur. Maddi sorumluluk yanında VUK na göre mükellefin ödevleri bildirimler, defter tutma, belge düzenine uyma, defter ve belgeleri saklama ve ibraz etme ve beyanname verme gibi şekle ve usule ilşkin ödevleri de vardır. Vergi Sorumlusu : Vergi Sorumlusu, verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir. Vergi kanunlarında belirtilen hususlar dışında, mükellefiyet ve vergi sorumluluğuna ilişkin özel sözleşmeler vergi dairesini bağlamaz.Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart değildir.Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş olması vergi mükellefiyetini ve sorumluğunu ortadan kaldırmaz.Vergi sorumluluğu çeşitli şekillerde ortaya çıkar: 1. Vergi Kesenlerin Sorumluluğu: VUK na göre yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesintisi yapmak zorunda olanlar, vergini tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğe4r ödevleri yerine getirmekten sorumludur. Bu sorumluluk, bunların ödedikleri vergi için mükellefe rucü hakkını ortadan kaldırmaz. 2. Mirasçıların Sorumluluğu : Ölüm halinde mükellefin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer.Mirasçılar mirastan aldıkları pay ölçüsünde vergi borsundan sorumludur. 3. Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu : Tüzel kişilerle, küçükler ve kısıtlılar ile vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşebbüslerin vergi mükellefi veya sorumlusu olması halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşebbüsleri idare edenler tarafından yerine getirilir. Bu kişilerin belirtilen vergi ödevlerini yerine getirmemeleri halinde mükellef veya sorumlunun malvarlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı cezalar kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerden alınır. Vergiyi Doğuran Olay : VUK na göre; vergi alacağı, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun gerçekleşmesi ile doğar.Vergi alacağı mükellef bakımından vergi borcudur. Verginin Tarhı : Verginin tarhı, vergi alacağının kanunda gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak, alacağın miktar olarak belirlenmesidir. Tarh Yöntemleri : 1. Beyana Dayanan Tarh : VUK na göre temel olan tarh şekli beyana dayanan tarhtır.Beyana dayanan vergiler Tahakkuk Fişi ile tarh ve tahakkuk ettirilir. Vergi dairesince beyannamenin alınmasından sonra tahakkuk fişi tanzim edilir ve bir nüshası mükellefe verilir. Mükellefe verilen nüsha beyannamenin makbuzu yerine geçer. Tahakkuk fişini mükellef tarafından alınmaması vergini tarh ve tahakkukuna engel değildir. Bu halde tahakkuk fişi posta ile gönderilir.Vergi sistemimizde G.V., K.V. , KDV, Emlak Vergisi ve Veraset ve İntikal vergisinde bu yöntem belirlenmiştir. 2. İkmalen Vergi Tarhı . Her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye ilişkin olarak ortaya çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespit olunan matrah veya matrah farkı üzerinden vergini tarh edilmesidir. İkmalen tarh edilen vergi ihbarname ile mükellefe tebliğ edilir. 3. Resen Vergi Tarhı : Vergi matrahının kısmen veya tamamen, defter,kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah farkı üzerinden vergini tarh edilmesidir.Aşağıdaki hallerden birinin bulunması halinde, vergi matrahının kısmen veya tamamen defter,kayıt ve belgeler ile kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı kabul edilir. • Beyanname kanuni süre geçtiği halde verilmemişse, • Vergi beyannamesi kanuni süresi içinde verilmekle birlikte beyannamede matraha ilişkin bilgiler gösterilmemişse, • Kanunen tutulması gereken defterlerin tutulmaması, tasdik ettirilmemesi veya inceleme elemanlarına ibraz edilmemesi, • Defter kayıtları ve vesikaların , vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek ölçüde noksan, usulsüz ve karışık olması • Tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair emareler bulunması, • 3568 sayılı kanuna göre meslek mensuplarınca imzalanması zorunluluğu getirilen beyanname ve eklerinin imzalanmaması veya yeminli mali müşavirlerce tasdik edilmesi gereken konularda tasdikin yapılmaması. Süresi içinde verilen ancak matraha ilişkin bilgi içermeyen beyannameler dolayısıyla vergi dairesince mükellefe 15 günlük süre verilir. Bu süre içinde beyannamenin ve kanuni defterlerin ibrazı halinde defter ve kayıtların doğruluğuna kanaat getirilmesi halinde mükellefe takdir edilecek matrah defter ve belgelerde tespit edilecek matrahtan yüksek olamaz.Süre geçtikten sonra ancak takdir komisyonlarına sevk edilmeden ve vergi incelemesine başlanmadan önce beyannamenin verilmesi halinde belirttikleri matrah üzerinden resen tarhiyat yapılır ve vergi ziyaı cezası % 50 olarak uygulanır.Resen tarh edilen vergi mükellefe ihbarname ile bildirilir. 4. Vergini İdarece Tarhı : Vergini İkmalen ve Resen takdirini gerektiren haller dışında, mükellefin verginin tarhı için vergi kanunlarında belirtilen sürelerde müracaat etmemeleri veya kanundan doğan ödevlerini yerine getirmemeleri halinde zamanında tarh edilemeyen verginin kanunen belli matrahlar üzerinden tarh edilmesidir. Bu taktirde vergi yoklama fişine dayanılarak tarh edilir.İdarece tarh edilen vergi bir ihbarname ile mükellefe gönderilirken, ihbarnamenin içeriği gösterir ilan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerine asılır. Tebliğ : Vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların vergi mükellefine veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir. Tebligat, adresleri bilinen kişilere kapalı zarf içinde iadeli taahhütlü olarak posta aracılığı ile adresleri bilinmeyenlere ilanen yapılır. İlgilini kabul etmesi halinde tebligat dairede veya komisyonlarda da yapılabilir.Ayrıca M.B. Memur vasıtası ile de tebliğ yaptırabilir.Tebliğ mükellefe kanuni temsilcilerine veya umumi vekillerine yapılır.Tebliğ yapılan kişinin bulunmaması halinde ilgilinin ikametgahında bulunanlara veya işyerlerindeki çalışanlarına yapılır.Tebligat bilinen en son adrese yapılır. Bilinen adresler: İşe başlamada bildirilen, adres değişikliğinin bildirildiği adresler, İşi bırakmada bildirilen adresler, Vergi beyannamelerinde bildirilen adresler,Yoklama fişiyle tespit edilen adresler ,Vergi mahkemelerinde dava açma dilekçelerinde gösterilen adres, Yetkili memurlar tarafından tutanakla belirlenen adresler (tutanakta ilgilinin imzasının bulunması halinde) . İlanen Tebliğ : Muhatabın adresinin hiç bilinmemesi, bilinen adresin değişmiş veya yanlış olduğu gerekçesiyle posta tebliğinin yapılamaması, yabancı memleketlerde bulunanlara tebligat yapılamaması, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebligat yapılamayacak olması halinde tebliğ ilanen yapılır.İlan yazısı vergi dairesinin ilan asmaya ayrılan yerine asılır ve tutanak düzenlenir. Tebliğin konusu 1 milyar Tl dan az vergi ve vergi borcunu içeriyorsa ilan yazının ilana çıkarılmasından 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılır. İlan yazısının 1 milyar-100 milyar TL arasında bir vergi borcu ve cezasını içeriyorsa belediye sınırları içinde çıkan, 100 milyar TL nın üzerinde ise Türkiye çapında çıkan bir gazetede ilan yapılır.İlanlarda; ilan tarihinden itibaren 1 ay içinde vergi dairesine müracaat etmeleri veya taahhütlü mektupla adreslerini bildirmeleri ve aksi halde kendilerine süre ile kayıtlı tebliğ yapılacağı belirtilir.Vergi dairesine bizzat müracaat edenlere yerinde, adres bildirenlere ise posta ile tebligat yapılır. Müracaat etmeyen ve adres bildirmeyenlere bir ayın sonunda tebligat yapılmış sayılır. Vergi ihbarı ile ilgili vesikaların tebliğinde, mükellefin adının, vergi nevi ve miktarının, vergi mahkemesinde dava açma süresinin bildirilmemesi veya vesikanın yetkili olmayan makam tarafından düzenlenmesi halinde tebligat hüküm ifade etmez. Tahakkuk : Tarh ve tebliğ edilen verginin ödenmesi gereken safhaya gelmesidir.Beyana dayanan vergiler tahakkuk fişi ile tarh ve tebliğ edilir. İkmalen, resen ve idarece tarh edilen vergiler ise ihbarname ile tebliğ edilir.İhbarnamenin tebliğinden itibaren 1 aylık süre içinde vergi mahkemesinde dava açılmaması halinde vergi tahakkuk eder. Bu 1 aylık süre içinde vergi mahkemelerinde dava açılması halinde tahakkuk Vergi Mahkemesinin kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin tebliği tarihinde gerçekleşmekte ve tebliğ tarihinden sonra 1 aylık ödeme süresi başlamaktadır. Vergi Mahkemesi kararı aleyhine Bölge İdare Mahkemesi veya Danıştay a 30 gün içinde temyize gidilmesi, vergini tahakkuk ve tahsiline engel olmamakta fakat verginin kesinleşmesini önlemektedir.Temyiz süresinin hareketsiz geçirilmesi veya kararın onanması ile vergi kesinleşmektedir. Özel Ödeme Zamanları : İkmalen, Resen ve İdarece tarh edilen vergiler taksit vadelerinden önce tahakkuk etmişse taksit sürelerinde; taksit süreleri geçtikten sonra tahakkuk etmişse geçmiş taksitler tahakkuk tarihinden sonra ay içinde ödenir.Vergi mahkemesinde dava açılması veya İdari Yargılama Usulü Kanununa göre tahsili durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanlar, vergi mahkemesi kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir.Ayrıca dava konusu yapılan vergilerden ödenmemiş olan kısımlarına, kendi vergi kanunlarında belirtilen vade tarihinden yargı organının tebliğ tarihine kadar geçen süreler için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanuna göre gecikme faizi hesaplanır. Uzlaşılan vergilerde gecikme faizi, uzlaşılan vergi miktarına normal taksit vadesinden uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar gecikme faizi alınır. Muafiyet ve İstisna : Kanun koyucu vergiyi doğuran olay meydana gelse bile bazı durumlarda bazı kişileri ve konuları vergi dışı bırakmaktadır.Muafiyet aslında vergi mükellefi olması gereken bir gerçek veya tüzel kişinin vergi dışı bırakılmasıdır. İstisna ise, vergiye tabi olması gereken bir vergi konusunun kanunun açık hükmü gereğince vergi dışı bırakılmasıdır.Esnaf muaflığı ve yatırım indirimi gibi. Süreler ve Mücbir Sebepler Süreler Vergi işlemlerinde süreler vergi kanunları ile belirlenir.Kanunlarda belirtilmeyen durumlarda süreyi 15 günden az olmamak üzere belirler. Vergi ödevlerinin belirli süreler içinde yapılmaması halinde çeşitli yaptırımlar uygulanır.Süre gün olarak belirlenmişse başladığı gün hesaba katılmaz son günün mesai saatinde biter. Gün hafta veya ay olarak belirlenmişse başladığı güne son hafta veya ayda tekabül eden günün tatil saatinde biter.Süre belli bir gün olarak belirlenmişse o günün mesai saati sonunda biter. Süreye dahil olan resmi tatil günleri de süreden sayılır. Ancak sürenin bittiği gün tatil gününe rastlarsa süre bunu takip eden iş günü mesai saatine kadar uzar. Mücbir Sebepler 1. Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede asğır kaza, hastalık ve tutukluluk hali, 2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, deprem ve su basması gibi afetler, 3. Kişinin kendi iradesi dışında meydana gelen gaygubebetler 4. Sahibinin iradesi dışındaki sebeplerden dolayı defter ve belgelerin elinden çıkmış bulunması, Yukarıda belirtilen mücbir sebeplerden birinin varlığı halinde bu sebepler ortadan kalkıncaya kadar süre işlemez. Bu durumda mücbir sebebin malum olması veya tevsik veya ispat edilmesi gerekir. Maliye Bakanlığı doğal afetler nedeniyle mücbir sebep ilan etmeye yetkilidir ve bu yetkisini mahalli teşkilata devredebilir. Mühlet Verme : Zor durumda bulunmaları nedeniyle vergi ödevlerini zamanında yerine getiremeyecek olanlara; kanuni süresi içinde yazılı olarak müracaat etmeleri, öne sürdükleri sebebin M.B. nca uygun bulunması ve sürenin verilmesiyle verginin tahsili tehlikeye girmemelidir.Bu durumda MB. Kanuni süreyi geçmemek üzere ek süre verebilir. Ölüm Halinde Sürenin Uzaması :Ölüm halinde mirasçılara geçen bildirim ve beyanname verme sürelerine 3 ay eklenir. Vergi Alacağını Ortadan Kaldıran Haller : 1. Ödeme :Verginin kanunda belirtilen şartlara uygun olarak ödenmesidir. 2. Vergi Alacağının Mahsubu veya Takası : Verginin mahsubu, ödenmiş bir verginin ödenmemiş vergiden indirilmesidir.Kazancın elde edilmesi sırasında kesinti suretiyle ödenen vergileri (GVK Md.94, KVK Md24) beyanname üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisinden mahsubu gibi.6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 23. maddesine göre, kamu idarelerince mükelleflerden fazla tahsil edilmiş olan ve bu sebeple iadesi gereken tutarlar, mükellefin reddiyatı yapacak olan kuruma muaccel bir borcu bulunması halinde takasa konu tutulacağını belirtmektedir. 3. Zamanaşımı : Sürenin geçmesiyle vergi alacağının kalkmasıdır.Vergi alacağının doğduğu yılı takip eden yılın başından beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilemeyen vergiler zamanaşımına uğrar.Buna tahakkuk zamanaşımı denir ve zamanaşımına uğrayan vergiyi vergi dairesinin tarh ve tebliğ etmek yetkisi sona erer.Ancak mükellefin kendi rızası ile yapacağı ödemeler kabul edilir.Zamanaşımının durmasında, işlemiş olan süreler durmakta ,zamanaşımını durduran sebepler ortadan kalktığında kaldığı yerden tekrar işlemeye başlamaktadır.Vergi dairesince takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurmakta, duran zamanaşımı takdir komisyonunun raporunu vergi dairesine tebliğ etmesiyle tekrar başlamaktadır.Zamanaşımının kesilmesinde ise işlemiş olan süreler silinmektedir. VUK nda zamanaşımın kesilmesine yer verilmemiştir. 6183 saylı kanunun 102. maddesinde tahsil zamanaşımı düzenlenmiştir., amme alacağı vadesinin rastladığı takvim yılının başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilemezse zamanaşımına uğrar.Aynı kanunun 103 maddesine göre ödeme, haciz tatbiki, ödeme emrini tebliği mal bildiriminde bulunma zamanaşımını kesen sebeplerdir. 4. Terkin : Yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması kuraklık gibi doğal afetler nedeniyle varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynaklarından alınan vergiler MÇ.nca terkin edilebilir.M.B bu yetkisini mahalline devredebilir. 5. Hata : Vergi hatası, vergiyle ilgili hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar nedeniyle haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi ve alınmasıdır.Hesap hataları şunlardır.1. Matrah Hataları :Vergilendirme ile ilgili beyanname, tahakkuk fişi ve ihbarnamede belirtilen matraha ait rakamların veya indirimlerin fazla ya da eksik gösterilmesidir. 2. Vergi Miktarında Hata : Vergi nispet ve tarifelerinin yanlış uygulanması, mahsupların yanlış yapılması veya hiç yapılmaması.3. Verginin Mükerrer Olması : Aynı vergi kanununun uygulanmasında belli vergi dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi alınmasıdır. Vergilendirme Hatalar : 1. Mükellefin Şahsında Hata : Bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınmasıdır. 2. Mükellefiyette Hata :Açık olarak vergiye tabi olmayan veya muaf olan kişiden vergi istenmesi veya alınmasıdır.3. Mevzuda Hata : Açık olarak verginin konusuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan maddi olaylar üzerinden vergi istenmesi ve alınmasıdır. 4. Vergilendirme ve Muafiyet Döneminde Hata : Verginin vergilendirme dönemi veya muafiyet döneminin yanlış hesaplanması nedeniyle yanlış vergi istenmesi veya alınmasıdır. Hatanın Meydana Çıkarılması : Hata ; ilgili memurun hatayı bulması ve görmesi, üst memurların yaptıkları incelemeler neticesinde hatanın bulunması,Teftiş sırasında hatanın fark edilmesi , vergi incelemeleri sırasında hatanın ortaya çıkarılması ve mükellefin müracaatı ile ortaya çıkabilir.Mükellef tarafından hatanın düzeltilmesi taleplerinin zamanaşımı süresinde yapılması gerekir.Ancak bu süre, zamanaşımının son yılında tarh edilen vergilerde hatanın yapıldığı, ilanen tebliğ edilip dava açılmadan tahakkuk eden vergilerde mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği, ihbarname ve ödeme emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde de 6183 sayılı kanuna göre haczin yapıldığı tarihten başlayarak bir yıldan aşağıya olamaz. Düzeltme talebi dava açma süresi içinde yapılmış ise dava açma süresi durur. Mükellefin talebi dava açma süresinden sonra olmuşsa ve reddedilmişse mükellef şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına, il özel idaresi vergileri için valiliğe, beleye vergileri için ise belediyeye başvurabilir.Düzeltilecek husus mükellefin lehine ise düzeltme fişiyle fazla alınan vergi red olunur. Düzeltme fişinin bir nüshası mükellefe gönderilir. Düzeltme fişinin tebliğinden itibaren bir yılın içinde alınmayan tutarlar artık alınamaz. Fazla ve yersiz olarak mükelleften tahsil olunan tutarların, mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlanmasından sonra üç ay içinde ödenmesi gerekir. Bu süre içinde iade edilmemesi halinde üç aylık süreden düzeltme fişinin mükellefe tebliğ tarihine kadar 6183 sayılı kanunda belirtilen tecil faizi uygulanır. Hukuk Uyuşmazlıkları : Hukuk uyuşmazlıkları vergi hatasından farklı olarak vergilendirmenin özüne ilişkin, vergi alacaklısı ve borçlusu arasında hukuken tartışma konusu yapılabilecek hususlarda ortaya çıkar. Maddi olaya ilişkin açıklık olmayan durumlarda, olaydaki teknik özelliklerden kaynaklanır. Hukuk uyuşmazlığında uyuşmazlığın idare aşamasında çözümlenmesi mümkün olmadığından vergi yargısına başvurmak gerekmektedir. 6. Tahakkuktan Vazgeçme : VUK na göre ikmalen, resen ve İdarece tarh edilen vergi ve bunlara ilişkin cezaların toplamı 1.000.000 TL yı aşmaması ve tahakkukları için yapılacak giderlerin bu miktardan fazla olacağının tespiti halinde tahakkukundan vazgeçilir. 7. Tahsilden Vazgeçme : 6183 sayılı kanunun 106. maddesine göre yapılan takip sonucunda tahsili imkansız olan ve yapılacak takip masrafları alacaktan fazla olacağı anlaşılan vergilerin tahsilinden vazgeçilebilir. Yoklama : Yoklamanın amacı; mükellefiyeti ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları ve kayıtları tespit etmektir. Yoklamayla yetkili olan kişiler ; • M.B verilen yetki ile günlük hasılatı tespit etmek, • Ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorunda olanların bu kurala uyup uymadıklarını, cihazı belirlenen esaslar dahilinde kullanıp kullanmadıklarının ve günlük hasılatı tespit etmek, • Günü gününe kayıt yapılması gereken defterlerin iş yerinde bulunup bulunmadığını, tasdikli olup olmadığını, usulüne uygun kayıt yapılıp yapılmadığını, düzenlenmesi gereken belgelerin usulüne uygun olarak düzenlenip düzenlenmediklerini, faturasız mal bulunup bulunmadığını ve levha asma yükümlülüğüne uyulup uyulmadığını tespit etmek. • Nakil vasıtalarında bulunması gereken taşıt pulu, sevk irsaliyesi, yolcu listesinin olup olmadığını tespit etmek, Yetkisine sahiptir. Yoklamaya yetkili olan kişiler ise; Vergi Dairesi Müdürleri, Yoklama Memurlar, Yetkili makamlar tarafından yoklama ile görevlendirilmiş kimseler ve inceleme yapmaya yetkili olanlardır. Yoklama neticeleri bir tutanakla tespit edilir tutanağın bir nüshası mükellefe bırakılır. Mükellefin o sırada orada bulunmaması halinde 7 gün içinde posta yolu ile tebliğ edilir. Vergi İncelemesi : Vergi incelemesi, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak ve sağlamaktır.İncelemeye gerekli görülmesi halinde fiili envanter ile başlanır.Vergi incelemeleri Hesap Uzmanları ve yardımcıları,Vergi Denetmenleri ve yardımcıları ile vergi dairesi müdürleri tarafından yapılır. Maliye Müfettişleri ve yardımcıları, Gelirler Kontrolörleri ve Stajyer Gelirler Kontrolörleri, Gelirler Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatındaki müdür kadrosunda görev yapanlardır.İnceleme esas olarak incelenen iş yerinde yapılır. Ancak incelemenin işyerinde yapılmasını engelleyen sebeplerin bulunması veya inceleme yapılanın kabul etmesi halinde inceleme dairede de yapılabilir.İncelemeye başlanmadan önce incelemenin konusu inceleme yapılana açık bir şekilde bildirilir.İnceleme yapılanın muvafakatı olmadan mesai saatleri dışında yapılamaz. İnceleme bittikten sonra incelemenin yapıldığı gösteren bir yazı inceleme yapılana verilir.İnceleme sırasında vergilendirmeyle ilgili olaylardan gerekli görülenler tutanağa geçirilir.Tutanağın bir nüshası mükellefe verilir. Mükellefin bu tutanağı imzalamaması durumunda tutanağın içeriğini oluşturan defter ve belgeler inceleme yapılanın rızası olmadan alınır ve vergi ve cezanın kesinleşmesine kadar mükellefe verilmez. Arama : İhbar veya yapılan incelemeler sonucunda mükellefin vergi kaçırdığına ilişkin emareler bulunması halinde inceleme yapmaya yetkili olanların sulh hakiminden alacakları izinle arama yapılabilir.Arama sırasında bulunan defter belge kayıtların detaylı şekilde tutanağa dökülür. Tutanak yapılmasının mümkün olmaması halinde defter ve belgeler kapalı kaplara konur ve daireye getirilir.Arama neticesinde alınan defterler ve belgelere ilişkin incelemenin 3 ay içinde yapılıp defterlerin mükellefe teslim edilmesi gerekir.İnceleme sırasında tespit edilen hususlar tutanağa dökülür tutanağın imzalanmaması halinde defter ve belgeler ilişkin vergi ve cezaları kesilene kadar sahibine iade edilmez. Mükellefin Ödevleri : 1. Bildirmeler : İşe Başlamayı Bildirme : Aşağıda yazılı kişiler işe başladıklarını vergi dairesine bildirmekle yükümlüdürler: • Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı • Serbest meslek erbabı • Kurumlar vergisi mükellefleri • Kollektif ve adi şirket ortaklarıyla komandit şirketin komandite ortakları, Ticaret Sicil memurlukları Kurumlar Vergisine tabi olan ve tescil için başvuran mükelleflerin başvuru evraklarının bir suretini 10 gün içinde vergi dairesine bildirmekle yükümlüdür.Gerçek kişiler ise işe başlamalarını 10 gün içinde kendilerinin vergi dairesine bildirmeleri gerekir. Tüccarlarda İşe Başlamanın Belirtileri : • Bir iş yeri açmak (iş yeri açmaktan amaç belli bir yerde ticari ve sınai faaliyetle uğraşmaktır). • İş yeri açılmasa bile Ticaret Siciline veya meslek teşekküllerine kaydolmak, • Kazançları basit usulde tespit edilen tüccarların ise bilfiil işle uğraşmaları. Serbest Meslek Erbabının İşe Başlama Belirtileri: • Muayenehane, büro ve yazıhane gibi özel iş yerleri açmak, • İş yerine levha ve tabela gibi işe başladığını gösteren emareler asmak, • Devamlı olarak faaliyette bulunduğunu gösterir ilanlar vermek, • Bir meslek teşekkülüne kaydolmak (meslek teşekküllerine kaydolanlar bilfiil mesleki faaliyette bulunmayacaklarını belirtebilirler). 2. Değişiklikler : • Adres Değişikliğinin Bildirilmesi : Bilinen iş ve ikametgah adreslerini değiştiren mükellefler 1 ay içinde bu değişikliği vergi dairesine bildirmekle yükümlüdür. • İş Değişikliklerinin Bildirilmesi : İşe başladıklarını bildiren mükelleflerden; - Yeni bir vergiye tabi olmayı, - Mükellefiyet şeklinde değişikliği, - Mükellefiyetten muaflığa geçmeyi, Gerektirecek şekilde işlerini değiştirenler 1 ay içinde bunu vergi dairesine bildirmekle yükümlüdür. • İşletmede Değişikliğin Bildirilmesi : Aynı teşebbüs veya işletmeye bağlı iş yerlerinin sayısındaki artış ve azalış vergi dairesine bildirilmelidir. 4. İşi Bırakma : İşe başlamayı bildiren mükelleflerden işi bırakanlar durumu vergi dairesine bildirmekle yükümlüdür.Vergiye tabi olmayı gerektiren faaliyetlerin tamamen durdurulması veya sona erdirilmesi işi bırakmadır.Yapılan yoklama ve incelemelerle iş yerini kapattığı ve başka bir yerde de faaliyette bulunmadığı öğrenilen mükelleflerin mükellefiyetleri terkin edilir. Ancak, buna rağmen faaliyetlere devam edildiğinin belirlenmesi halinde yükümlülükleri devam eder. 1. Defter Tutma : Mükelleflerin tutacakları defter kayıtlarında aşağıdaki amaçlar gözetilir • Mükellefle ilgili, servet, hesap ve sermaye durumunu tespit etmek, • Mükellefle ilgili hesap ve faaliyet sonuçlarını tespit etmek, • Vergi ile ilgili işlemleri belirlemek, • Mükellefin vergi karşısındaki durumunu belirlemek, • Mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla 3. kişilerin vergi karşısındaki durumlarını belirlemek. Defter Tutmak Zorunda Olan Mükellefler : 1. Ticaret ve sanat erbabı 2. Ticaret Şirketleri 3. İK.M 4. Dernek ve Vakıflara ait iktisadi işletmeler 5. Serbest meslek erbabı 6. Çiftçiler. İstisnalar : 1. Gelir vergisinden muaf esnaf ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler 2. Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları basit usulde tespit edilenler 3. Kurumlar vergisinden muaf olan İKM ve dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler. Defter Tutma Bakımından Tüccarlar : Birinci Sınıf Tüccarlar :Bilanço esasına göre defter tutarlar. Aşağıda yazılı olanlar I. Sınıf tüccar sayılırlar: 1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işleyerek satanlarda yıllık alış tutarları 65.000.000.000 milyar TL yı veya satışları tutarı 85.000.000.000 TL yı aşanlar. 2. Birinci bentte yazılı olanlar dışındaki işlerle uğraşıp da yıllık gayri safi iş hasılatları 35.000.000.000 TL. yı aşanlar. 3. Bir ve iki nolu bentlerde belirtilen işlerin birlikte yapılması halinde gayri safi iş hasılatları 175.000.000.000 TL yı veya yıllık satış tutarının toplamı 65.000.000.000 TL yı aşanlar. 4. Ticaret şirketleri 5. Kurumlar vergisine tabi diğer tüzel kişiler ( M.B ca işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına izin verilenler hariç) 6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutanlar. İkinci Sınıf Tüccarlar : Bunlar işletme hesabı esasına göre defter tutarlar. 1. Yukarıda sayılanlar dışında kalanlar 2. Kurumlar vergisi mükelleflerinden M.B. ca işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına izin verilenler. Sınıf Değiştirme : Birinci Sınıftan İkinci Sınıfa Geçme : Bir hesap döneminin iş hacmi 177. maddede yazılı hadlerden % 20 yi aşan oranda düşük olması veya arka arkaya üç dönemin iş hacmi 177. maddede yazılı hadlere nazaran % 20 ye varan ölçülerde düşüklük göstermesi halinde bu halin gerçekleştiği yılı takip eden yılın başından itibaren İşletme hesabı esasına göre defter tutabilirler. İkinci Sınıftan Birinci Sınıfa Geçme : Bir hesap döneminin iş hacmi 177. maddede yazılı hadlerden % 20 aşan oranda fazla olması veya arka arkaya 2 dönemde 177. maddede yazılı hadlere nazaran % 20 yi aşan oranda fazlalık göstermesi halinde II. Sınıftan I. Sınıfa geçilir.II. sınıf tüccarlar istedikleri zaman bilanço esasına göre defter tutabilirler. Bilanço Esasına Göre Tutulacak Defterler : 1. Yevmiye Defteri : Kayda geçirilmesi gereken işlemlerin madde halinde ve tarih sırasıyla kaydedildiği defterdir. 2. Defteri Kebir : Yevmiye defterine geçirilmiş olan işlemleri tasnifli olarak hesaplara dağıtan defterdir. 3. Envanter Defter : İşe başlama ve her hesap dönemi sonunda çıkarılan envanter ve bilançoların kaydedildiği hesaptır.Envanter çıkarmak, bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek,tartmak suretiyle kesin bir şekilde ve detaylı olarak tespit etmektir. Üzerinden amortisman ayrılan kıymetler, envanter defterinin ayrı bir sayfasında, özel bir amortisman defterinde veya amortisman listelerinde gösterilmesi gerekir. Büyük mağazalar ve eczaneler emtia mevcutlarını 3 yılda bir çıkarırılar. Diğer yıllarda emtia envanteri olarak hesaplarda görünen tutarı yazarlar. İşletme Hesabı Esasına Göre Tutulacak Defterler : İşletme hesabının sol tarafı gider ve buraya satın alınan mallar ve yaptırılan hizmetler karşılığında ödenen paralar kaydolur. Sağ tarafı ise gelir ve buraya satılan mallar ile yapılan hizmetler karşılığında alınan tutarlar yazılır. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler dönem sonunda İşletme Hesabı Hülasası çıkartmak zorundadırlar. Gider Tablosuna : Çıkarılan envantere göre dönem başı stok mevcudu ve dönem içinde satın alınan malların değeri ve yapılan giderler yer alır. Gelir Tablosuna : Hesap dönemi içinde satılan malın değeri ve tahsil edilen gelirler ile Çıkarılan envantere göre dönem sonundaki emtianın değeri yazılır. Birinci sınıf tüccarlardan ; - Devamlı olarak imalatla uğraşanlar ; İmalat Defteri - Ayrın ayrı mal imal edilmesi halinde Kombine İmalat Defter, Birinci ve İkinci Sınıf Tüccarlardan; ücret karşılığında bitim işeri ile uğraşanlar Bitim İşleri Defter, Tutmak zorundadırlar. Depo işletenlerle nakliye ambarları da Ambar Defteri tutmak zorundadırlar. Serbest Meslek Kazanç Defteri Serbest meslek erbabının tutacağı defterin bir tarafına gelirler diğer tarafına giderler yazılır.Serbest Meslek mensupları 1 yıldan uzun süre olarak kullanacakları demirbaş ve tesisatlarını amortisman kayıtlarında göstermek kaydıyla giderleştirebilirler. Çiftçi İşletme Defteri Defterin sol tarafına giderler, sağ tarafına ise gelirler kaydedilir. Çiftçiler amortisman tabi kıymetlerinin amortismanlarını defterlerinde gösterebilirler. Defterlerin Tasdiki Aşağıda yazılı defterler tasdike tabidir. 1. Yevmiye ve envanter defteri 2. İşletme Defteri 3. Çiftçi İşletme Defteri 4. İmalat Defteri 5. Serbest Meslek Kazanç Defteri Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda, Yeni işe başlayanlar, sınıf değiştirenler işe başlama ve sınıf değiştirmeden önce, Defterlerin dolması halinde yeni defter kullanmaya başlamadan önce Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı içinde Tasdik yaptırmaya mecburdur. Vesikalar Fatura : Satılan mal veya yapılan hizmet karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere malı satan veya hizmeti yapan tarafından müşteriye verilen belgedir.Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunmalıdır:Faturanın düzenlendiği tarih, seri ve sıra no. Su, Faturayı düzenleyenin ticaret unvanı-adresi ve vergi numarası, Müşterinin ticaret unvanı-adresi varsa vergi numarası , Malın-işin nevi-miktarı-tutarı-meblağı, Satılan malların teslim tarihi ve sevk irsaliyesi numarası. Fatura Kullanma Mecburiyeti : Birinci ve İkinci Sınıf Tüccarlar, Kazancı basit usulde tespit edilenlerle, defter tutmak zorunda olan çiftçiler: 1. Birinci ve İkinci sınıf tüccarlara 2. Serbest meslek erbabına 3. Kazançları basit usulde tespit edilenler 4. Defter tutmak zorunda olan çiftçilere 5. Vergiden muaf esnafa Sattıkları mal veya yaptıkları işler için fatura vermeye bunlar da almaya mecburdur. Yukarıda 5 madde halinde yazılı olanlar dışındakilere satılan mal veya yapılan hizmetler karşılığının 350.000.000 TL yı geçmesi veya malı alan veya hizmetten yararlananın istemesi halinde fatura düzenlenmek zorundadır. Perakende Satış Vesikaları : Birinci ve İkinci Sınıf Tüccarlar, Kazançları basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak zorunda olan çiftçilerin ; fatura vermek zorunda olmadıkları satışları veya yaptıkları iş karşılığında aşağıdaki vesikalardan birini vermek zorundadırlar: Perakende Satış Fişleri, Yazar Kasa Kayıt Rulosu, Giriş ve yolcu taşıma biletleri. Gider Pusulası : Birinci ve İkinci Sınıf Tüccarlar, Kazançları Basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak zorunda olan serbest meslek erbabı ve çiftçilerin; vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları mallar için tanzim edip işi yapana veya malı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Müstahsil Makbuzu : Birinci ve İkinci Sınıf Tüccarlarla , Kazancı Basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak zorunda olan çiftçiler, gerçek usulde vergiye tabi olmayan (defter tutmak zorunda olmayan) çiftçilerden satın aldıkları malların bedelini ödedikleri sırada iki nüsha makbuz tanzim etmeye ve bunlardan birini imzalayarak satıcı çiftçiye vermeye ve diğerini ona imzalatarak almaya mecburdurlar. Serbest Meslek Makbuzu : Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmeye ve birini müşteriye vermeye mecburdur. Değerleme Esasları Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir. Değerleme Ölçüleri: 1. Maliyet Bedeli : İktisadi kıymetin elde edilmesi veya değerinin arttırılmasıyla ilgili olarak yapılan giderlerdir 2. Borsa Rayici : Menkul kıymetler veya ticaret borsasına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden önceki son işlem gününde borsadaki işlemlerin ortalama değerini ifade eder. 3. Tasarruf Değeri : Tasarruf değeri, bir iktisadi kıymetin değerleme günüde sahibi için arz ettiği gerçek değerdir. 4. Mukayyet Değer : İktisadi kıymetin muhasebe hesaplarında gösterildiği hesap değeridir. 5. İtibari Değer : Her türlü senetler ile tahvillerin üzerinde yazılı olan değerdir. 6. Rayiç Bedel: İktisadi kıymetin değerleme günündeki normal alım satım değeridir. 7. Emsal Bedel: Gerçek bedeli olmayan veya bilinemeyen veya doğru olarak tespit edilemeyen bir malın değerleme gününde satılması halinde emsaline göre haiz olacağı değerdir.Emsal Bedel : Ortalama Fiyat Esası, Maliyet Bedeli Esası (maliyeti bilinen veya hesaplanacak malın maliyet bedeline toptan satışlar için % 5, perakende satışlar için ise % 10ilave edilerek bulunur) Takdir Esası ile tespit edilir. 8. Vergi Değeri : Bina ve arsanın Emlak Vergisi Kanununa göre tespit edilen değerdir. İktisadi Kıymetlere İlişkin Değerleme : Gayri menkuller : Gayri menkuller, makine ve tesisat, taşıt araçları ve maddi halar maliyet bedeli ile değerlenir. Maliyet bedeline; gümrük vergileri, taşıma ve montaj giderleri eklenir. Mevcut bir binanın satın alınarak yıkılması ve arsanın tesfiyesine harcanan giderler de maliyete eklenir. Noter ve komisyon masrafları Emlak ve Özel Tüketim vergilerinin Gayri menkulün maliyetine eklenebilir veya doğrudan gider yazılabilir. Normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında kalan ve gayri menkulü genişletmek veya değerini artırmak amacıyla yapılan giderler maliyete eklenir. Alet, edevat, Mobilya ve Demirbaş eşya da maliyet bedeliyle değerlenir ve nakliye giderleri de maliyetine eklenir. Mal : Mal maliyet bedeli ile değerlenir. Malın maliyet bedeli değerleme günüdeki satış bedelinden % 10 ve daha fazla oranda yüksek olması halinde mükellef dilerse emsal bedel ile değerleme yapabilir. İmal edilen malın maliyet bedeline aşağıdaki kalemler girer. 1. Hammadde bedeli 2. Mamule isabet eden işçilik 3. GÜG nin mamule isabet eden kısmı 4. GYG nin mamule isabet eden kısmı (ihtiyaridir) 5. Mamulün ambalajlı olarak piyasaya sürülmesi halinde ambalaj giderleri. Değeri Düşen Mallar : Yangın, deprem, su basması gibi doğal afetler nedeniyle iktisadi kıymetlerinde önemli azalma görülen mallar ile maliyetlerinin hesaplanması mümkün olmayan hurda ve döküntüler emsal bedel ile değerlenir. Menkul Kıymetler : Hisse senetleri ile fon portföyünün % 51 ni Türkiye de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan Yatırım Fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, bunlar dışında kalan nher türlü menkul kıymet borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa, değerlemeye esas bedel, alış bedeline vadesinde elde dilecek gelirin elde dilme tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmın eklenmesiyle bulunur. Yabancı Paralar : Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa M.B nın belirleyeceği kur ile değerlenir. Yabancı para ile olan senetli ve senesiz alacaklar da aynı şekilde değerlenir. Alacaklar : Alacaklar mukayyet değerleriyle değerlenirler. Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme günündeki kıymetine icra olunabilir. Bu durumda senet üzerinde faiz oranı var ise bu oran üzerinden yoksa M.B. iskonto haddi esas alınır. İlk Tesis ve Taazzuv Giderleri : Aktifleştirilen İlk Tesis ve Taazzuv giderleri mukayyet değer ile değerlenir. Kurumun açılması veya yeni bir şubenin açılması veya işlerin genişletilmesi için yapılan giderler bu tür giderlerdendir. Bu tür giderlerin aktifleştirilmesi ihtiyaridir. İlk Tesis ve Taazzuv Giderleri mukayyet değerleri üzerinden beş yılda itfa edilir. Finansal Kiralama İşlerinde : Kiracı tarafından finansal kiralama işlemine konu olan iktisadi kıymeti kullanma hakkı ve sözleşmeden doğan borç, kiralama konusu iktisadi kıymetin rayiç bedeli veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanı ile değerlenir.Kiralayan tarafından sözleşmeden doğan alacak, kiralama süresi boyunca yapılacak kira ödemelerinin toplam tutarı, kiralama konusu iktisadi kıymet ise, bu iktisadi kıymetin Net Bilanço Aktif değerinden kira ödemelerinin bugünkü değerinin düşülmesi sonucu bulunan tutar ile değerlenir.Bu tutarın sıfır veya negatif olması halinde iktisadi kıymet iz bedeli ile değerlenir ve aradaki fark iktisadi kıymetin elden çıkarılmasından elde edilen kazanç gibi işleme tabi tutulur.Kiracı tarafından aktifleştirilen iktisadi kıymeti kullanma hakkı yeniden değerlemeye ve amortismana tabi tutulur. Kiralayan tarafından da amortisman ayrılmaya devam edilir. Enflasyon Düzeltmesi Amortisman : İşletmede bir yıldan fazla kullanılan, aşınma ve yıpranmaya maruz kalan gayri menkuller, tesisat, makine, taşıt araçları, maddi haklar, alet , mobilya mefruşatın değerlerini yok edilmesi amortismanın konusunu teşkil eder. İşletmede kullanılan ve değeri 50 milyon TL yı geçmeyen alet edevat ve demirbaşlar doğrudan gider yazılabilir.Boş arazi ve arsalar amortismana tabi tutulamaz. Tarım işletmelerinde meydana getirilen meyvelikler ise amortisman konu edilebilir. Amortismanlar M.B. belirleyeceği oranlar üzerinden iktisadi kıymetin ekonomik ömrüne göre hesaplanır. Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerden dileyenler, azalan bakiyeler göre amortisman ayırabilirler. Bu yolla ayrılacak amortisman normal amortismanın iki katıdır. Normal amortisman usulü seçildikten sonra bu usulden dönülemez.Azalan bakiyeler üzerinden amortisman ayrılmasından normal amortismana geçilebilir. Amortismanın herhangi bir yıl yapılmamasından veya eksik yapılmasından dolayı amortisman süresi uzatılamaz.Yangın,deprem,su basması gibi değerini tamamen veya kısmen kaybeden, yeni icatlar nedeniyle kıymetleri düşerek tamamen kullanılamaz duruma gelen ve cebri çalışmaya tabi tutuldukları için normalden fazla yıpranma ve eskimeye tabi olan iktisadi kıymetler M.B. izni ile fevkalade amortismana tabi tutulabilir. Değersiz Alacaklar : Kazai bir hükme veya kanaat verici bir belgeye göre tahsilin artık imkan aklmayan alacaklar değersiz alacak sayılır.Değersiz alacaklar bu niteliği kazandıkları tarihte zarara aktarılarak yok edilir. Şüpheli Alacaklar : Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi veya idame ettirilmesi şartıyla; dava ve icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılır.Şüpheli hale gelen alacak için karşılık ayrılabilir. Özel Maliyet Bedellerinin İtfası : Kiralanan gayri menkullerin iktisadi kıymetini arttıran giderler kira süresi içinde itfa olunur. Kira süresi dolamdan gayri menkulün tahliyesi halinde kalan kısım doğrudan gider yazılır. Amortismana tabi Malların Satılması : Amortismana tabi iktisadi kıymetin satılması halinde alına bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı bulunan değeri arasındaki fark kar veya zarar hesabına geçirilir.Amortisman ayrılmış olanların değeri amortismanlar düşüldükten sonraki değeridir.Satılan gayri menkulün yerine yenisinin alınmasına karar verilmesi halinde satıştan elde edilen kar, pasifte geçici bir hesapta 3 yıl tutulabilir. Üç yıl içinde kullanılmamış olan bu fon matraha aktarılır. Satılan iktisadi kıymetin yerine yenisinin alınması halinde fonda bulunan kar amortismanlara mahsup edilir.Amortismana tabi iktisadi kıymetin sigorta tazminatı da satış işleminde olduğu gibi kar veya zarar hesabına aktarılır.Yenilenmesine karar verilmesi halinde özel bir fona alınarak 3 yıl süre ile bekletilebilir.Mal sigortası için alınan tazminat malın değerinden fazla olursa bu fazlalık kara alınır. Ceza Hükümleri : Küçük ve Kısıtlıların Cezaya Muhatap Olamayacağı : Velayet ve vesayet altında bulunanlar veya işlerinin idaresi bir kayyıma bırakılanlar, kendilerini temsilen veli, vasi ve kayyımın kanunlara aykırı hareketlerden dolayı cezaya muhatap tutulamazlar. Bu durumda cezanın muhatabı veli, vasi veya kayyımdır. Ceza sorumlusu olan veli vasi ve kayyım kendi varlıklarından ödedikleri vergi cezaları için asıl mükellefe rucü edemezler. Tüzel kişiliklerde vergi cezalara tüzel kişilik adına kesilir. Kanuni temsilciler vergi kanunlarına aykırı hareketlerinden dolayı kesilen vergi cezalarından cezanın tüzel kişinin mal varlığından alınamaması hailinde sorumludurlar. Tek bir fiille çeşitli suç işlenmesi : Vergi ziyaı cezasını gerektiren tek fiil nedeniyle birden fazla neviden vergi ziyaına neden olunmuş ise ayrı ayrı ayrı ceza kesilir.Örneğin bir teslimden dolayı fatura kesmeyen mükellef hem gelir vergisi hem de KDV nde vergi ziyaına sebep olmuştur. Tek bir fiilin ile farklı cezaları gerektirmesi : Cezayı gerektiren tek bir fiil ile vergi ziyaı ve usulsüzlük cezaları birlikte işlenmiş olursa bunlara ait cezalardan sadece ağır olanı uygulanır.Örneği G.V beyannamesinin süresi içinde verilmemesi resen takdiri gerektirdiğinde ve I. Dereceden usulsüzlük cezası iki kat tutarında uygulanması gerekir.Bu fiil ayrıca vergi ziyaı cezasını gerektirdiğinde daha ağır olan vergi ziyaı cezası kesilir. Fiil Ayrı : Ayrı ayrı fiillerden dolayı vergi ziyaı ve usulsüzlük cezasına sebebiyet verilmişse cezalar ayrı ayrı kesilir. Tekerrür : Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası % 50 usulsüzlük cezası da % 25 oranında arttırılarak uygulanır. Cezalar : 1. Vergi Ziyaı : Mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerinin zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilememesi veya eksik tahakkuk ettirilmesidir. Şahsi, medeni veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak ve diğer şekillerde verginin noksan tahakkuk ettirilmesi veya haksız olarak verginin geri verilmesine neden olmak da vergi ziyaı hükmündedir. Vergini sonradan tahakkuk ettirilmesi veya haksız alınan vergini geri verilmesi cezanın kesilmesine engel teşkil etmez. Vergi ziyaı suçu işleyenlere, ziyaa uğratılan verginin bir katına, verginin kendi kanunda belirtilen vade tarihinden cezaya ilişkin ihbarnamenin düzenlendiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı kanunda belirtilen ziyaa uğratılan vergi tutarı üzerinden hesaplanan gecikme faizinin yarısı eklenerek bulunan tutar ceza olarak kesilir.Vegi ziyaına kaçakçılık suçunu gerektiren fiillerden dolayı sebebiyet verilmişse ceza 3 kat olarak uygulanır.Kanuni süresi geçtikten sonra ancak takdir komisyonlarına sevk edilmeden veya vergi incelenmesine başlanmadan önce verilen beyannameler için ceza % 50 oranında uygulanır. 2. Usulsüzlük : Usulsüzlük, vergi kanunlarındaki şekle ve usule yönelik kurallarına aykırı hareket edilmesidir.Usulsüzlükler aşağıda belirtilen dereceler göre cezalandırılır ve usulsüzlük fiili resen takdiri gerektirdiği halde ceza iki kat olarak kesilir. I. Derece Usulsüzlükler : 1. Vergi ve harç beyannamelerinin süresi içinde verilmemesi 2. Bu kanuna göre tutulması zorunlu olan defterlerden birinin tutulmaması 3. Defter kayıtlarının ve bunlarla ilgili belgelerin doğru bir vergi incelemesi yapılmasına imkan vermeyecek derecede karışık, noksan ve usulsüz tutulması, 4. Bu kanunun kayıt düzenine ilişkin kurallarına uyulmaması 5. İşe başlamanın zamanında bildirilmemesi 6. Tasdik edilmesi gereken defterlerden birinin tasdik edilmemesi(tasdik süresinden 1 ay geçmesine rağmen tasdik ettirilmeyenler) II. Derece Usulsüzlükler : 1. İşe başlama hariç vergi kanunlarında yazılı olan bildirimlerin zamanında yapılmamış olması 2. Tasdik edilmesi gereken defterlerin kanuni süresi geçtikten sonra 1 ay içinde tasdikinin yapılması 3. Vergi beyannameleri, bildirimler, evrak ve vesikalar için kanunen belirlenen şekil ve içeriğine ilişkin düzenlemeler aykırı hareket edilmesi 4. Hesap ve işlemlerin doğruluğunu veya açıklığını bozmamak şartıyla bazı evrak ve belgelerin bulunamaması veya ibraz edilememesi Özel Usulsüzlükler ve Cezaları : Fatura ve Benzeri Evrak Verilmemesi ve Alınmaması ve Diğer Şekil ve Usul Hükümlerine Uyulmaması : 1. Verilmesi ve alınması gereken fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek tutarlardan farklı tutarlara yer verilmesi halinde, bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanlardan her birine her bir belge için 10 milyon TL dan az olmamak kaydıyla bu belgelere yazılması gereken tutarın veya tutar farkının % 10 u oranında usulsüzlük cezası kesilir.Bir takvim yılı içinde her bir belge nevi için kesilecek ceza toplamı 5 milyar TL yı geçemez. 2. Perakende Satış Fişi, Ödeme Kaydedici Cihaz Fişi, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, yolcu listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenlenmesi zorunluluğu getiren belgelerin düzenlenmediğinin, kullanılmadığının ve bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerde farklı meblağlara yer verildiğinin tespiti halinde, her bir belge için 10 milyon TL özel usulsüzlük cezası kesilir.Ancak her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek cezanın toplamı her bir tespit için 500 milyon TL yı, bir takvim yılı içinde ise 5 milyar TL yı geçemez. 3. 1. ve 2. sınıf tüccarlar, kazançları basit usulde tespit edilenlerle, defter tutmak zorunda olan çiftçilerin; 1. ve 2 sınıf tüccarlar, gerçek usulde vergiye tabi çitçiler,kazançları basit usulde tespit edilenler, serbest meslek erbabı ve vergiden muaf esnaf dışına kalan kişiler vermek zorunda oldukları fatura,gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi, yolcu taşıma biletlerini almadıklarının belirlenmesi halinde bunlara her bir belge için 2.500.000 TL özel usulsüzlük cezası kesilir.Bu cezanın kesilebilmesi için bu belgelerin alınmadığının vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından yapılması gerekir. 4. Günlük kasa defteri, günlük perakende satış ve hasılat defteri gibi günü gününe kayıt yapılması gereken defterlerin, işyerinde bulundurulmaması, defterlere günü gününe kayıt yapılmaması, yoklamaya veya incelemeye yet,kili olanlara ibraz edilmemesi hallerinde, vergi levhası bulundurma ve asma zorunluluğu olanların bu yükümlülüğe uymamaları halinde her tespit için 10 milyon TL usulsüzlük cezası kesilir. İşyeri Kapatma Cezası : Yetkililerce, verilmesi gereken fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi (353 maddenin 1. ve 2. fıkrasında belirtilen belgeler) gibi belgelerin bir takvim yılı içinde üç defa kullanılmadığı ve bulundurulmadığının tespiti halinde MB. Kararı ile iş yerlerini 1 haftaya kadar kapatılmasıdır. Kapatma kararının uygulanması için ikinci tespitten sonra mükellefin yazı ile uyarılması ve tekerrüründe iş yerinin kapatılacağının bildirilmesi gerekir. İş yeri kapatma cezası mükellefin istemesi halinde; sanayi sektöründe çalışan 16 yaşından büyükler için belirlenen asgari ücretin yıllık tutarından az olmamak üzer mükellefin bir önceki yıl kazancının % 5 i olarak para cezasını 15 gün içinde ödemesi şartıyla para cezasına çevrilebilir. Aynı takvim yılında ikinci defa işyeri kapatma cezası para cezasına çevrilemez. Kaçakçılık Suçları ve Cezaları : A - Vergi kanunlarına göre tutulan ve düzenlenen ve saklanma ve ibraz zorunluluğu bulunan; 1. Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya ilgisi olmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde kısmen veya tamamen veya kısmen başka defter veya kayıt ortamına kaydedenler, 2. Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler veya içeriği itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen ve kullananlar, Hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.Söz konusu ceza para cezasına çevrilebilir. Hapis cezasının her günü için 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin yarısıdır. B – Vergi kanunları uyarınca tutulan ve düzenlenen ve saklanama ve ibraz zorunluluğu bulunan; 1. Defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek başka yapraklar koyanlar veya koymayanlar, sahte belge düzenleyen ve kullananlar, 2. Belgeleri Maliye Bakanlığı ile anlaşması olmadan basanlar ve kullananlar, 3. 18 ay ile 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Bu ceza para cezasına çevrilemez ve vergi ziyaı cezasının kesilmesine engel teşkil etmez. Vergi Cezalarının Ödenme Zamanları - Vergi cezasına karşı vergi mahkemesinde dava açılmamışsa dava açma süresinin bittiği tarihten; - Dava açılmışsa vergi mahkemesi kararı üzerine vergi dairesinde çıkarılacak ihbarnamenin ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren; Bir ay içinde ödenir. Vergi Cezalarını Ortadan Kaldıran Haller : 1. Ödeme : 2. Yanılma : Yetkili makamların mükellefin kendisine yazı ile yanlış bilgi vermesi halinde ceza kesilmez. 3. Ölüm : Ölüm halinde vergi cezası düşer. 4. Mücbir Sebepler : Bu kanunda yazılı mücbir sebeplerden herhangi biri gerçekleştiği tadirde durumun malum olması, ispat veya tevsik edilmesi halinde vergi cezası kesilmez. 5. Zamanaşımı : Vergi ziyaı cezasında cezanın bağlı olduğu vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın birinci gününden; kesilecek özel usulsüzlük cezalarında ise usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak beş yıl; Usulsüzlükte usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak iki yıl; geçtikten sonra ceza kesilemez.Yine 6183 sayılı kanuna göre vadesinden itibaren 5 yıl içinde tahsil edilemeyen cezalar zamanaşımına uğrar. 6. Vergi Cezalarında Hatalar.: Bu hatalar vergi hatalarında olduğu gibi düzeltilir. 7. Pişmanlık ve Islah : Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere vergi ziyaıceza kesilmez. • Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından resmi bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olması • Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde herhangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel verilmiş veya kayıtlara geçirilmiş olması, • Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak 15 gün içinde tevdi olunması, • Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi, • Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, gecikme faiziyle birlikte haber verme tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenmesi, Yukarıda belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde kaçakçılık cezası kesilmez. 8. Vergi Ziyaı, Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarında İndirim : İkmalen, Resen veya idarece tarh edilen vergi veya vergi farkı ve aşağıda belirtilen indirimlerden arta kalan vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını mükellef veya vergi sorumlusu ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine baş vurarak vadesinde veya 6183 sayılı kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse; vergi ziyaı cezasında birinci defada yarısı, müteakiben kesilenlerden üçte biri,Usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarının üçte biri indirilir. Bu indirim vergi aslına tabi olmayan usulsüzlük cezalarında da uygulanır. 9. Uzlaşma : İkmalen, resen ve idarece tarh edilen vergi ve cezalarında dava yoluna baş vurulmadan vergi dairesi ile mükellefin anlaşmalarıdır. Uzlaşmanın sağlanabilmesi için ; • Yapılan tarhiyatta vergi hatalarının bulunması, • VUK 369 maddedeki yanılma halinin iddia edilmesi • Fiilin vergi kanunları hükümlerini gereğince yorumlayamadıklarını belirtmeleri, • Tarhiyatı ve ceza kesmeyi gerektiren sebeplerin; vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemesi ve danıştay veya Maliye Bakanlığı tarafından benzer hadiselerde başka yönde mütalaa edilmiş olması, Uzlaşma talep etme hakkı mükellef ve ceza muhatabına aittir. Uzlaşma vaki olsun veya olmasın mutlaka tutanak düzenlenmelidir. Uzlaşmanın vaki olmaması veya uzlaşmanın sağlanması durumunda tutanak imzalanarak ilgiliye tebliğ edilmiş olur. Mükellef veya ceza sorumlusu uzlaşma tutanağında tespit edilen hususlar için dava açamaz ve hiçbir mercie baş vuramaz.Uzlaşma temin edilemezse mükellef ve ceza sorumlusu yetkili mahkemelerde dava açabilir.Bu şekilde dava açma süresi geçmiş veya 15 günden az kalmış ise bu süre tutanağın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün uzar.Uzlaşma vaki olduğunda, ödeme zamanları geçmiş olan vergi ve cezalar uzlaşma tutanağının tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenmelidir. Uzlaşmaya konu olan ve uzlaşılan vergi ve cezalar için 376 maddedeki indirim talebinde bulunulamaz.Ceza indirimi uygulanmış vergi ve cezalar içinde uzlaşma talebinde bulunulamaz. VERGİ YARGISI : Mükellefler ve kendilerine vergi cezası kesilenler tarh edilen vergiler ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemelerinde dava açabilirler.Vergi dairesi takdir komisyonlarınca takdir olunan matrahlara karşı vergi mahkemelerinde dava açabilir.Vergi daireleri M.B dan izin almadıkları sürece Danıştay a temyiz davası açamazlar.Vergi mahkemelerinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, takdir komisyonlarının kararının tebliğ edilmiş olması, kesinti yoluyla alınan vergilerde istihkak sahibine ödemenin yapılmış ve verginin kesilmiş olması gerekir.Mükellefler kendilerince beyan edilen matrahlar üzerinden tarh edilen vergiler için dava açamazlar (vergi hatası davaları hariç). Dava Açma Süreleri : Vergi davalarında dava açma süresinin başlangıcı; 1. Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın yapıldığı, 2. Tebliğin yapıldığı, 3. Kesinti yoluyla alınan vergilerde, istihkak sahibine ödemenin yapıldığı, 4. Tecile bağlı vergilerde tecilin yapıldığı,İdarenin dava açacağı durumlarda komisyon kararının idareye tebliğ edildiği günden sonra başlar. Ve otuz gündür. 5. Dava açma kural olarak tarh edilen vergi ve cezaların dava konusu edilen kısımlarını durdurur.Dava mükellef tarafından açılmış ve lehte sonuçlanmışsa vergi dairesinin işlemi iptal edilir. Girişilen tarhiyat işlemi ortadan kaldırılır. Ödenmiş vergi varsa iade edilir.Vergi mahkemelerince verilen nihai kararlar Danıştay da temyiz edilir. Temyiz süresi 30 gündür.

Hiç yorum yok: