2 Eylül 2008 Salı

DENETİM VE ANALİZ

DENETİM BÖLÜM1

DENETİM KAVRAMI, FONKSİYONLARI VE BENZERİ KAVRAMLAR

Genel anlamda, denetim; iktisadi faaliyet ve olaylara ilişkin iddiaların, önceden saptanmış ölçütlere uygunluk derecesini araştırmak ve sonuçlarını ilgi duyanlara bildirmek amacıyla tarafsızca kanıt toplayan ve bu kanıtları değerleyen sistematik bir süreç olarak tanımlanabilir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere denetim unsurları aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir.
1-) Denetim bir süreçtir
2-) İktisadi faaliyet ve olaylara İlişkin İddialar
3-) Önceden saptanmış ölçütler
4-) Tarafsızca kanıt toplama ve kanıtları değerlendirme
5-) İlgi duyanlara bildirme

Kontrol: Denetimin başlangıcı veya denetimden önce gelen faaliyettir. Herhangi bir şeyi istenilen şekilde sonuçlanması için veya belli bir hedefe ulaşmak için bazı önlemler alınır. Süreç içinde amaçlara ulaşmak için alınan önlemler bir kontrol etme faaliyetidir. Daha sonra bu hedeflere ulaşma derecesi veya sapmaların tespiti denetim faaliyetidir.

Teftiş: Teftiş, bir şeyin aslını, doğrusunu veya işlerin iyi yürütülüp yürütülmediğini anlamak İçin yapılan inceleme olarak tanımlanabilir. Teftiş denetimden daha dar kapsamlı olanıdır. Denetim bir şeyin geneli için uygulanırken, teftiş bu genel içinde daha özel durumlara uygulanır. Aşağıda belirtileceği gibi, buna uygunluk denetimi ismi verilir ve herhangi bir alanda uygulanması gereken standart veya norm belirlenmiştir. Teftiş buna ne derece uyulduğunu belirlemek amacıyla yapılır.
Teftişin denetimden temel farklılığını üç başlık altında toplamak mümkündür.
- Teftiş, işletme personeli tarafından yürütülmektedir. Sonuçta bir bağımlılık söz konusudur.
- Finansal olmayan olaylar da teftiş kapsamına girmektedir.
- Belirli amaçlarla yapılmaktadır. Daha çok üst yönetimin astlara verdiği yazılı ve sözlü talimatlara uyulup uyulmadığı araştırılmaktadır.

Revizyon: Revizyon, gözden geçirmek, tekrar incelemek anlamına gelmektedir. Revizyon, daha çok finansal olayların incelenmesi ve denetlenmesi için kullanılmaktadır. Revizyon, işletme personeli tarafından yapılabileceği gibi işletme dışı kişiler tarafından da yapılabilir. Çoğu kez muhasebe kayıtları tamamlandığında ve geçici mizan çıktıktan sonra hesapların vergi yasalarına veya uygulanan diğer muhasebe sistemine uygunluğunun bir kez daha incelenmesi anlamına gelmektedir.

DENETİMİN FONKSİYONLARI

İşletme Yönetimi Açısından Fonksiyonları: Denetimin, işletme personeli üzerinde bir dıştan tespit ve yanlış giderme, eğitim fonksiyonu vardır. Diğer taraftan, bağımsız dış denetim, İşletme üst yönetimi ve yönetim kuruluna, kendilerinin işletme dışına ve özellikle şirket genel kuruluna karşı, yasalara, yönetmeliklere uygun davrandıkları, kendi faaliyetlerini hiç saklamadan, değiştirmeden ve süslemeden sundukları konusunda bir hakemlik müessesi olarak doğmakta, onların hesap verebilme imkanlarını kolaylaştırmaktadır.
Makro Ekonomi Ve Kamu Düzeni Açısından Fonksiyonları: İşletmelerin faaliyetleri İle ilgili birçok kişi ve kuruluş bulunmaktadır. Söz konusu kişi ve kuruluşlara menfaat grupları denmektedir.
- İşletme sahipleri
- Ortaklar
- İşletmeye borç verenler
- Profesyonel yöneticiler
- İşçiler
- Devlet
- Yatırımcılar

Menfaat gruplarının, işletme İle ilgili temel bilgi kaynakları işletme tarafından hazırlanan finansal tablolardır.
Finansal bilgilerin güvenilirliğin olmaması ekonomik yapı açısından da son derece önemlidir. Finansal bilgilerin güvenilir olmaması finansal piyasaların gelişmesini engelleyen temel faktörlerden biridir. Finansal piyasalar fon sahipleri ile fon İhtiyaçlarını bir araya getiren piyasalardır. Finansal bilgilerin güvenilirliğinin sağlanamadığı bir piyasada, işlem yapmak (borç vermek, borç almak, yatırım yapmak, yatırımı elden çıkarmak gibi) mümkün değildir. Dolayısıyla, fon sahipleri ve fon talep edenlerin güvenilirsizlik nedeniyle bir araya gelememeleri, bir taraftan fonların atıl kalması diğer taraftan ihtiyaç duyulan kaynakların temin edilememesi sonucunu doğurur. Bu durum gerekli üretimin yapılamaması, istihdamın artırılamaması gibi diğer sorunları da beraberinde getirmektedir.
İşletmeyle menfaat grupları arasındaki bilginin güvenilirliğinin sağlanması, yukarıda da anlatıldığı üzere bir zorunluluktur. Bu güvenilirlik ise işletmeler tarafından hazırlanan finansal bilgilerin denetimi ile mümkün olabilmektedir. Denetimin menfaat grupları ve işletmeden bağımsız ve tarafsız kişi, kişiler veya bir örgüt tarafından yapılması gereklidir. Bu şekilde yapılacak denetim sonucunda elde edilen bilgiler güvenilir olarak kabul edilir. Finansal bilgilerin güvenilirliği geniş anlamda düşünüldüğünde tüm toplumu etkilemektedir.

GENELDE DENETİM TÜRLERİ
Denetim türleri çeşitli kaynaklarda değişik şekilde sınıflandırmaya tabi tutulmuş olmakla birlikte en yaygın olanı; konusuna ve amacına göre yapılan sınıflandırmadır. Buna göre denetim faaliyeti üçe ayrılır;

1- Faaliyet Denetimi (Performans Denetimi): Bir işletmenin faaliyetinin verimliliğini ve etkinliğini değerlemek ve denetlemek amacıyla bu faaliyetlere ilişkin usul ve yöntemlerin uygulanmasının gözden geçirilmesini kapsar. Faaliyet denetiminde, faaliyet sonuçlan verimlilik standartları ile karşılaştırılıp, işletmenin önceden belirlenmiş hedeflere ya da o faaliyet kolu ile ilgili standartlara ulaşıp ulaşmadığı da ölçüldüğünden bu denetim işlemine verimlilik denetimi de denilebilir.
- Faaliyet denetimi, kamu ve özel sektör işletmelerinde iç denetçiler tarafından,
- Kamu kuruluşlarında ise kamu denetçileri tarafından yürütülür.
- Ayrıca vergi inceleme elemanlarının özellikle imalatçı işletmelerde uyguladıkları randıman oranlarını dikkate alarak yaptıkları denetim (randıman incelemesi) de faaliyet denetimi kapsamında değerlendirilebilir.
2- Muhasebe Denetimi (Finansal Denetim):Bir işletmenin mali tabloları olan bilanço, gelir tablosu, kar dağıtım tablosu gibi belgelerin önceden belirlenmiş kriterlere uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, bu tablolarda yer alan bilgilerin doğru olup olmadığı, muhasebe ile ilgili bilgileri içeren belgelerin defterlere doğru yansıtılıp yansıtılmadığı, defterlerdeki bilgilerin mali tablolara doğru intikal ettirilip ettirilmediği gibi hususlardaki denetimdir. Geleneksel anlamda denetim denilince ilk akla gelen denetim türüdür.
- Kamu idarelerinden olan Maliye Bakanlığı denetim elemanlarınca Gelir Vergisi Kanunu açısından yaptıkları denetim,
- Bankalar için Bankalar Yeminli Murakıplarınca,
- Halka açık şirketler için Sermaye Piyasası Kurulunca yapılan denetim bu kapsamda değerlendirilebilir.
3- Uygunluk Denetimi (Usul Denetimi): Bir işletmenin mali işlemlerinin ve faaliyetlerinin, işletme yönetimi, yasama organı ya da diğer yetkili kişi ve kuruluşlarca belirlenmiş yöntemlere, kurallara ve mevzuata uygun olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılan denetimdir.
- Uygunluk denetimi özellikle vergi revizyonunda işletmelerin uymak zorunda oldukları belge düzenine ya da diğer usule ilişkin düzenlemelerin yer aldığı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uyulup uyulmadığına ilişkin denetimdir.
- Bunun yanında iç işlem olarak işletme yönetimi tarafından uyulması zorunlu kılınan usul kurallarına uyulup uyulmadığına ilişkin denetim şekli de budur. Örneğin, işletme yönetimi tarafından hammaddelerin stoklardan çıkarılıp, üretime sevk edilirken düzenlenmesi zorunlu tutulan ambar çıkış belgesi düzenlenip düzenlenmediği, bu belgelerden hareketle üretime sevk edilen hammadde miktarı doğru tespit edilebiliyor mu gibi hususlar bu denetim şekline örnek olarak verilebilir.
- Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarının mali işlemlerinin ilgili mevzuata uygun olup olmadığının Sayıştay tarafından araştırılması,
- Kamu ya da özel kişilere ait olsun olmasın işletmede çalışanların ücret durumunu gösteren bordronun doğru düzenlenip düzenlenmediğine ilişkin olarak SSK Müfettişleri ya da İş Müfettişleri tarafından yapılan denetim de uygunluk denetimidir.

DENETÇİ VE DENETÇİ TÜRLERİ
İsminden de anlaşılacağı üzere denetim işlemini yapan kişilere denetçi denilmektedir. Bu kişiler öncelikle mesleki bilgi ve deneyime sahip, bağımsız davranabilen ve yüksek ahlaki, niteliklere sahip olmalıdırlar. Denetçiler bağlı bulundukları birim ya da niteliklerine göre üç gruba ayrılmaktadır.
1- Bağımsız Dış Denetçiler: Müşterilerine profesyonel denetim hizmeti veren ve tek başına ya da bir denetim şirketi bünyesinde çalışan uzman kişilerdir. Bağımsız denetçiler çeşitli kişi veya kuruluşların talebi üzerine ve ücreti mukabilinde ve bağımsız olarak denetim faaliyetini yaparlar.
Bağımsız denetçiden denetim talebinde bulunan, işletmenin faaliyetlerinin bağımsız denetime tabi olmasını isteyebilecek kişi veya kuruluşlar:
- İşletmeye kredi vermek isteyen yatırım kuruluşları,
- İşletme ile ortaklık kurmak isteyen kişi ya da kuruluşlar,
- İşletme sahipleri,
- İşletme yöneticileri
Bağımsız denetçi olabilmek için meslekle ilgili sınavı kazanıp, yetki ve çalışma belgesini de almış olmak gerekmektedir.
Örneğin, Sermaye Piyasası Kanununa tabi şirketlerde denetim yapabilmek için aranan nitelikler ile vergisel açıdan bağımsız denetim sayılabilecek olan Tam Tasdik işlemini yapabilmek İçin denetçide aranan nitelikler birbirinden farklıdır.
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun 2'nci maddesinde, gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin mali tablolarının denetimini yapma yetkisi, serbest muhasebeci mail müşavirlere ve yeminli mali müşavirlere verilmiştir.
Ayrıca anılan kanunun 12'nci maddesi, yeminli mali müşavirlere, gerçek ve tüzel kişilerin veya bunların teşebbüs ve işletmelerinin mali tablolarının ve beyannamelerinin mevzuat hükümlerine, muhasebe ilkeleri ile standartlarına uygunluğunu ve hesapların denetim standartlarına göre incelendiğini tasdik etme yetkisi vermiştir. İşte bu nedenle SMMM ve YMM'ler de birer bağımsız denetçi olarak değerlendirilebilir. Bu unvanları alabilmek için ise anılan kanunda belirtilen niteliklere sahip olmak ve meslekle ilgili sınavı kazanmış olmak gerekmektedir.

2- İç Denetçiler: Genel olarak işletmenin yöneticilerine ya da sahiplerine karşı sorumlu olarak, işletmenin faaliyetlerinde önceden belirlenmiş ilke ve prensiplere uyulup uyulmadığını denetleyen kişilerdir. İç denetçiler de denetim faaliyetini yürütürken ve bulguları değerlendirirken bağımsız davranmak zorundadır. Bu bağımsızlığı temin ötmek için birçok işletmede iç denetim birimleri yönetim kurulları yerine genel kurula bağlanmıştır.

İç denetçilerin faaliyetleri sonucunda ulaştıkları bulgular
- İşletmenin yöneticileri
- İşletmenin ortakları
- Bağımsız denetçi ve
- Kamu denetçileri tarafından da kullanılabilir.

3- Kamu Denetçileri: Kamusal örgütlere bağlı olarak çalışan denetçilerdir. Devletin çeşitli organlarında yer alan bu denetim birimleri, kamu ve özel işletmelerin faaliyetlerinin yasalara, yönetmeliklere, devletin ekonomi politikasına ve kamu yararına uygunluk derecesini izlemek ve denetlemekle görevlidirler.
Kamu denetçileri kapsamına, işletmenin faaliyet gösterdiği alanla ilgili kamu otoritelerinin denetim organları ile vergisel denetim yapan Maliye Bakanlığı denetim elemanları girmektedir.

BAĞIMSIZ MUHASEBE DENETİMİNİN TÜRLERİ:

Bağımsız dış denetime tabi şirketlerde yapılan denetim çalışmaları üç ayrı nitelikte bulunmaktadır. Bunlar aşağıda açıklanmakladır.
1- Sürekli Denetim (Yılsonu Denetimi):
- Halka açık şirketlerin,
- SPK gözetimine tabi diğer şirketlerin,
- Bankaların,
- Sigorta şirketlerinin
yıl sonu mali tablolarının genel kabul görmüş denetim standartlarına uygun şekilde denetlenmesidir.


Bu denetimin özelliği tam denetim olması, yani mali yıl sona ermeden denetim sözleşmesinin yapılmış olması nedeniyle denetçinin yeterli kanıt toplayabilmesi veya bağımsız denetim standartlarının tamamının uygulanabilmesine imkan bulunması ve dolayısıyla denetim alanında bir sınırlama olmamasıdır.
Bu denetim çalışmasında denetçi, mali tabloların genel kabul görmüş muhasebe İlkelerine uygun düzenlendiği konusunda bir denetim görüşüne ulaşabilmek için denetimini planlar, planını uygulamaya koyarak yeterli kanıt toplar, nezaretindeki diğer meslek mensuplarını gözler ve sonuçta bir denetim görüşüne ulaşır. Yani denetim görüşüne ulaşabilmek için yeterli zaman ve imkan olduğu varsayılır. Bu nedenle denetim sonucunda verdiği raporun güvenilirlik derecesi oldukça yüksektir. Denetçi mali tabloların güvenilirliği konusunda doğrudan güvence verir. Yani görüşü doğruyu yansıtıyor, yansıtmıyor ve koşullu yansıtıyor şeklindedir. Ancak bu mali tabloların yüzde yüz doğru olduğu anlamına gelmez. Çünkü denetçi ne kadar fazla denetim kanıtı toplasa da yine denetimin özünden gelen denetim riski bulunur.

2- Sınırlı Denetim (Ara Dönem Denetimi): Bazı şirketlerin ara mali tablolarının, yıllık denetimi yapan denetim şirketi tarafından ara dönemlerde denetlenmesi şeklinde yapılan denetimdir. Bu denetime tabi şirketler
- Bankalar ve Özel finans kurumları ile
- Sermaye piyasasında faaliyet gösteren şirketler olup, bunlar 3, 8 ve 9ncu ay sonu itibariyle Ara Mali Raporlarını hazırlamak ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Sermaye Piyasası Kurulu'na göndermek zorundadırlar. Ancak 6ncı ayın sonu itibariyle düzenlenen mali tabloların Bağımsız Dış Denetimden geçmiş olması gerekir. Bu tür denetime tabi şirketler şunlardır.
- Halka Açık Şirketlerden hisse senetleri borsada işlem gören şirketler
- Aracı Kurumlar
- Menkul, Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları ve Fonları
- Emeklilik Yatırım Fonları

Bu denetimi yıllık denetimden ayıran husus denetim kanıtı toplamada sınırlama olmasıdır. Bu şirketlerde mali tablolar bazı sınırlamalar altında düzenlenir ki, bu sınırlamalar mali tabloların güvenilirliği konusunda şüphe yaratırlar. Çünkü:
- Ara dönemde karın en büyük belirleyicilerinden biri olan stok sayımı yapılamıyordur.
- Alacaklı olunan firma ve satıcılara teyit mektubu yazılmış olsa bile, cevaplarının beklenmesi mümkün olmamaktadır.
- Duran varlıklar için ayrılan amortismanların tutarı yılsonunda ancak belirlenecektir.
- Amortismanlar tahmin üzerine yüklenmektedir.
- Özetle envantere dayalı, kanıtlanabilir bir mali tablo hazırlanmamaktadır.
- Rakamların doğruluğunu test etmek için bazı testler özellikle maddi doğrulama testleri uygulanamamaktadır.
Bu nedenle güvenilirliğine bir sınırlama gelmektedir. Bu nedenle güvenilirliği konusunda denetçi doğrudan bir güvence yerine dolaylı bir güvence vermektedir. Mali tablolar “………doğru bir biçimde yansıtmaktadır." yerine "ara mali tabloların hazırlanmasına ilişkin ilke ve kurallara uygun olmayan önemli bir hususa rastlanmamıştır.” şeklinde dolaylı bir güvence vermektedir.

3- Özel Denetim Çalışması: Özel denetim çalışması işletmelerin
- Tasfiye,
- Birleşme,
- Devir,
- Bölünme gibi durumlarda veya
- Halka ilk defa açılacak şirketler için yapılan bir denetim türüdür.
Bu gibi durumlarda bir izahname ve sirküler düzenlenmekte ve bu belgelerde şirketlerin mali durumundaki gelişmeleri iyi ortaya koyabilmek amacıyla en az üç döneme ilişkin mali raporlar sunulmaktadır. Eğer ihraç tarihi ara bir döneme rastlıyor ise bu beş döneme ulaşmaktadır.

Bu denetim türünde son dönemin rakamlarına güvenilirlik yüksek olmakla birlikte, önceki dönemlere ilişkin rakam veya bilgilere güvenilirlik oldukça düşük seviyede bulunmaktadır. Denetçi bu durumu raporunda açıklamaktadır.




BAĞIMSIZ DENETİME TABİ KURULUŞLAR

Yurdumuzda yasal denetimlerin kapsamı ekonomideki gelişmelere paralel bir şekilde artmaktadır. Bağımsız Dış Denetim uygulamaları İlk defa bankalarda 1987 yılında başlamıştır. Bunu Sermaye Piyasası Kanunu'na tabi şirketler izlemiştir. Sermaye Piyasası Kurulu tarafından bu konu ile ilgili olarak yayınlanan ilk yönetmelik olan "Sermaye Piyasasında Bağımsız Dış Denetleme Hakkındaki Yönetmelik" 13.12.1987 tarihinde yayınlanmıştır. Ancak halka açık şirketlerde bağımsız dış denetimin başlama tarihi 1989 dur. Daha sonra Sigorta Şirketleri zorunlu bağımsız dış denetim kapsamına alınmıştır.
Bu gün için mevzuatımızda yer alan zorunlu Bağımsız Dış Denetimine tabi şirket türleri şunlardır.

1. Sermaye Piyasa Kanunu Kapsamına Giren Kuruluşlar
Sermaye Piyasası Kanunu sermaye piyasasında güven vb açıklığı sağlamak amacıyla çıkartılan, bu amaçla değişik kurumları düzenleyen bir kanundur. Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında Kurul'un düzenlemelerine tabi olan şirket türleri şunlardır.
- Ortak Sayısı 250 den fazla olduğu için Halka Açık olduğu varsayılan şirketler,
- Ortak Sayısı 250 den fazla olmamakla birlikte menkul kıymetlerini halka arz ettikleri için Kurul gözetimine tabi şirketler,
- Aracı Kuruluşlar,
- Yatırım Ortaklıkları,
- Yatırım Fonları,
- Girişim Sermayesi Ortaklıkları,
- Portföy Yönetim Şirketleri,
- Emeklilik Yatırım Fonları,
- Tedrici şeklide kurulan Anonim Şirketler
Sermaye Piyasası Kurulu kanunu kapsamına girmenin doğal sonuçları:
- Şirket ana sözleşmesinin Sermaye Piyasası Kanunu'na uygun hale getirilmesi,
- Şirketin sermaye artırımı, tahvil, finansman bonosu gibi menkul kıymetlerin arzında SPK'ndan ön izin alınması ve menkul kıymetlerin SPK tarafından kayda alınması zorunluluğu,
- Menkul kıymetlerin halka arzında, bunların şeklinde, basımında 'faiz ve kar payı dağıtımında SPK düzenlemelerine tabi olmak ve kar payı dağıtım zorunluluğu
- Özel durumların kamuya açıklanması zorunluluğu,
- Bağımsız dış denetime tabi olma

Bağımsız dış denetim kapsamında olan Halka Açık Şirketleri de ikiye ayırmak gerekmektedir. Bunlardan bazılarının hisse senetleri borsada işlem görürken bazılarının görmez. Borsada işlem gören şirketler ayrıca İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın düzenlemelerine de uymak zorunda kalırlar.
Bu tür şirketlerde denetim yapılabilmesi için, bir A.Ş şeklinde kurulmuş olması, ortaklarının en % 51’nin Sorumlu Ortak Baş Denetçi olması gibi bazı gereklilikler söz konusudur. Kanun kapsamında olan şirketler bu yetkiyi almış denetim şirketlerine mali tablolarını sürekli ve eğer borsada hisse senetleri işlem görüyor ise sınırlı denetim esaslarına göre denetletmek zorundadırlar. Genel Kurullarında sadece Bağımsız Dış Denetimden geçmiş mali tabloları görüşme konusu yapılabilir. Bu şirketlerin mali tabloları Tekdüzen Muhasebe Sisteminde öngörülenlerden farklılık arz eder

2. Bankalar Kanunu'na tabi şirketler (Bankalar, Özel Finans Kurumları): Bankalar ve özel Finans kurumlan para ve sermaye piyasasının en Önemli kurumlan arasındadırlar. Bunlar temelde tasarrufları değerlendiren ve ekonomide temel işlevleri olan kurumlar oldukları İçin özel kanunlar İle yönetilirler ve diğer işletmelerden oldukça farklı ve daha ağır denetim ve gözetime tabidirler. Bankalar ve Özel Finans Kurumlarında denetim yapabilmek için SPK dan alınan Bağımsız Dış Denetim yetkisi yetmemekle, bir de ayrıca BDDK ndan izin almak gerekmekledir.

3. Sigorta ve Reasürans şirketleri: Sigorta ve Reasürans şirketleri için sadece yıllık mail tabloların bağımsız dış denetimi öngörülmektedir. Bu şirketlerde Bankalar, Özel Finans Kurumları, SPK kapsamında bazı şirketler için öngörülen Sınırlı (Ara Denetim) ve Özel Denetim çalışmaları kurala bağlanmamaktadır. Bu mevzuata güre, sigorta ve reasürans şirketlerinde sadece Hazine Müsteşarlığından izin alarak denetim yetkisi kazanırlar. Buradan izin alabilmek içinde, ya SPK'ndan ya da BDDK'ndan izin almış bir Bağımsız Denetim Şirketi olunması ve ayrıca ortaklardan bir tanesinin denetleyeceği şirketin çalışma alanında beş yıldan az olmamak üzere bilgi ve denetim sahibi olduklarını Müsteşarlığa belgelendirmeleri gerekmektedir.


BAĞIMSIZ DENETİM STANDARTLARI

Denetim faaliyetinin kimler tarafından, nasıl ve ne şekilde yapılacağını ve sonuçlarının nasıl raporlanacağını belirleyen ilke ve kurallara Genel Kabul Görmüş Denetim Standartları denir. Bu standartlar herhangi bir yasada belirlenmiş değildir. Ancak değişik meslek kuruluşları rapor hazırlamakta, bunlar yasal düzenlemelerde dikkate alınmaktadır. Genel kabul görmüş denetim standartları üç ana grupta toplanmaktadır. Bunlar;

1- Genel Standartlar (Denetçiye İlişkin Standartlar):
Genel standartlar denetim çalışmasının kimler tarafından yürütüleceğini belirleyen standartlardır. Standartlar, denetçi olmak ve denetçi kalabilmek için gerekli hususları tanımlamaktadır. Denetim faaliyetleri bir kişi tarafından değil, bir bağımsız denetim şirketi kapsamında gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla bireysel değil, kolektif bir çalışma mahiyetindedir. Bu standartlar kapsamında Bağımsız Dış Denetim şirketlerinin kuruluş ve çalışma esaslarının da belirlenmesi gerekir.

2- Çalışma Alanı Standartları
Denetim çalışmasının nasıl ve ne şekilde yürütüleceğini belirleyen standartlardır. Denetim sözleşmesi yapılmadan önceki safhadan başlayarak denetim raporunun hazırlanmasına kadar olan safhayı kapsar. Çalışma alanı standartları, denetlenecek işletmede yapılacak denetim işlemlerinin kapsamını ve türlerini verir.

3- Raporlama Standartları
Denetim faaliyeti sonuçlarının İlgililere nasıl raporlanacağına ilişkin standartlar raporlama standartlarıdır. Standartlar, denetim raporunda asgari olarak yer alması gerekli olan hususları kapsar. Ayrıca standart formatlar geliştirir.

Bu üç ana grup altında toplanan standartlar konusunda ülkeler arasında farklılıklar bulunmakla birlikte, 1947 yılında Amerikan Diplomalı Kamu Muhasebecileri Enstitüsü (AICPA) tarafından geliştirilen standartlar yaygın uygulama alanı bulunmuştur. Söz konusu standartlar üç grup altında on adettir.

Tablo 1: AlCPA'ya Göre Denetim Standartları

Genel Standartlar
1
Mesleki Eğitim Ve Deneyim
2
Bağımsızlık
3
Mesleki Özen Ve Titizlik

Çalışma Alanı Standartları
1
Denetimi Planlama Ve Gözetim
2
İç Kontrol Sisteminin İncelenmesi
3
Yeterli Ve Güvenilir Kanıt Toplama

Raporlama Standartları
1
GKGMİ Uygunluk
2
Tutarlılık
3
Tam Açıklama
4
Görüş Bildirme

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Do you mind if I quote a few of your articles as long aѕ I ргovide сгedit anԁ
ѕources back tο уour website? Μy blоg site is in the ѵегy same niche
aѕ yours anԁ my users would truly benefit from
some of thе informatіon you provide here.

Рleаse let me know if this ok wіth уou.
Regaгԁs!

Herе is my site loydtuerk.com

Adsız dedi ki...

That is a great tiр partіcularly to those new
to the blogosрhere. Ѕhort but very prеciѕe іnformation… Appreciate your shaгіng this onе.
A must гead article!

Fеel fгee to surf to mу page SEOPressor V5 review
My web page: seopressor version5

Adsız dedi ki...

Hi therе frіends, hоw іs the wholе thing, аnd
what уоu would like to saу
conceгning this poѕt, in my vieω іtѕ
genuinelу amazing in favor of me.

My sitе ... Best Wordpress Plugin
My page :: SEOPressor V5 review