5. BÖLÜM
DENETİM ALANLARI İTİBARİYLE DENETİM FAALİYETLERİ
1. KASA HESABININ DENETİMİ
Kasa hesabı, denetçiler açısından riski oldukça önemli bir denetim alanıdır. Bu nedenle nakit hareketlerinin kapsamına alınabilecek banka, alınan / verilen çekler hesaplarıyla birleştirmeden ayrı bir denetim alanı olarak ele alınmaktadır.
Denetçi, denetim raporunda vereceği görüşe temel olacak denetim kanıtlarını toplarken denetim görüşünün isabetinde şüphesi olmaması için her bir denetim alanında ulaşmak zorunda hissettiği bazı hedefler vardır. Bu hedefler “Kanıt Toplamada Hedefler” şeklinde ifade edilmiştir. Kasa hesabının denetiminde de denetçi aşağıdaki hedeflere ulaşmaya çalışır.
· Kasa hesabında görülen nakit gerçekten var mıdır? (Gerçeklik)
· Fiilen mevcut paranın tamamı işletmeye ait midir? (Mülkiyet)
· Tüm nakit tahsil ve tediyelerini kapsamakta mıdır? (Tamlık)
· Özellikle yabancı para mevcutları varsa doğru değerleme yapılmış mıdır? (Değerleme)
· Bilançoda doğru yerde gösterilmiş midir? (Sınıflama)
Denetçi bu soruların cevabında kendini tatmin edici bir sonuca ulaşıyor ise görevini kaliteli bir şekilde yerine getirmiş olacaktır.
Kasa hareketlerinin iç kontrol sisteminde bulunması gereken en az unsurların belirlenmesi gerekmektedir. Kasa hareketlerinde iç kontrol sisteminin unsurları şunlardır:
§ Kasa gerek personel, gerekse fiili olarak diğer bölümlerden ayrılmış mı?
§ Buraya giriş ve çıkışlar kontrol altında mıdır?
§ Kasalarda fazla bakiye bırakmadan sık aralıklarla ana kasaya teslimat yaptırılmakta mıdır?
§ Gerekli güvenlik önlemleri alınmış mıdır?
§ Asgari ve azami kasa limitleri belirlenmiş midir?
§ Tüm tahsilatlar ve ödemeler bir belgeye dayanıyor mu?
§ Nakit akımlarında tutanak veya muhasebe fişi kullanıyor mu?
§ Kasa defteri tutulmakta mıdır? Bu kasa defteri bakiyeleri ile fiili kasa mevcudu her iş günü sonunda karşılaştırılıyor ve yetkililerin imzası alınıyor mu?
§ Kasada çift anahtar sistemi kullanılıyor mu? (Şifre kullanımı)
§ Veznedar düzenli bir şekilde izne çıkarılıyor mu? Rotasyona tabi tutuluyor mu?
Bunlara benzer soruların sayısı artırılabilir. Bunlar tabiidir ki, işletmenin büyüklüğüne, bulunduğu sektöre, iş akış şekline göre değişecektir. Denetçi sistemin genelde ihtiyaca uygun olup olmadığına ve özellikle kasaya tüm nakit hareketlerinin yansımasına dikkat edecek ve belirli bir kontrol riski belirleyecektir. Denetim planını da bu risk derecesini dikkate alarak yapacaktır.
Bunlardan başka denetçi yasal gereklerin yerine getirilip getirilmediğini, özellikle üst yönetimin kontrol anlayışını değerlendirecektir. Türk Ticaret Kanunu’nun 353/3 ncü maddesine göre murakıplarının “3. Üç aydan ziyade ara vermesi caiz olmamak üzere sık sık ve ansızın şirket veznesini teftiş etmek” gibi bir görevleri vardır. Denetçiler bu görevlerini yapıyor ve bir tutanakla tespit ediyorlar ise veya denetçiler bunu yapmamakla birlikte işletme üst yönetimi bunu adet haline getirmiş veya bir vezne yönetmeliği ile bunu zorunlu kılmış ise iç kontrol sisteminin sağlam olduğuna denetçi kanaat getirebilir.
Kasa hesabının yıl sonu denetiminde yapılması gereken işlem kasanın sayılması ve bir tutanakla tespit edilmesidir. Denetçi bu sayımda hazır bulunur ve tutanağı da imzalar. Eğer sayım yıl sonundan sonraki bir günde yapılmış ise, mevcut durumdan geriye doğru gidilerek tüm kasa girişleri ve çıkışları dikkate alınması sonucunda yıl sonu bakiyesi bulunur ve hesapla karşılaştırılır.
Kasa hesabının denetiminde araştırılan konulardan birisi de eğer kasada yabancı paralar (efektifler) varsa bunların nasıl değerleneceğidir. Bunlar T.C. Maliye Bakanlığı’nın belirlediği Efektif Kuru ile değerlenirler.
2. BANKALAR, ALINAN / VERİLEN ÇEKLER HESABININ DENETİMİ
Nakit hareketlerinin yoğun bir şekilde izlendiği hesapların başında Banka hesapları gelir. Ancak müşterilerden alınan çekler ve satıcılara verilen çeklerde Banka Hesabı ile çok paralel çalışan hesaplar oldukları için Bankalar Hesabı ile birlikte denetlemeye tabi tutulurlar. Bu hesapların denetiminin esasları aşağıda açıklanmaya çalışılmaktadır.
Yukarıda sayılan hesaplarla ilgili olarak denetçi aşağıdaki hedeflere ulaşmaya çalışır.
· Sadece bankalarda mevcut hesaplar ile alınan ve verilen çekler bilançoda gösterilmelidir.(Gerçeklik)
· Bu hesapların işletmeye ait olması ve bunu serbestçe kullanma yetkisine haiz olunduğu görülmelidir. (Mülkiyet)
· Bilançoya geçmeyen hiçbir hesap bakiyesi veya alınan / verilen çek kalmamalıdır. (Tamlık) Gizli hesaplara mutlaka ulaşılmalıdır.
· Yabancı para hesapların değerlemesi doğru yapılmalıdır. (Değerleme)
· Bankalardan kazanılan gelirler mutlaka dönemin gelirlerine kaydedilmelidir. (Dönemsellik)
· Bilanço ve Gelir Tablosu’nda doğru sınıflama ve gösterim yapılmalıdır. (Sınıflama)
Denetçi bu hedeflere ulaşmak için aşağıda belirtilen denetim işlemlerine başvurur.
a) Banka Mevduat Hesaplarını denetler
b) Alınan Çekler hesabını denetler
c) Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri hesabını denetler
Bu hesapların denetimi ile ilgili olarak yıl sonlarında bankalara teyit mektubu gönderilir. Sadece mevduat hesabının bakiyesi sorulmaz, kredi hesabının varsa teminat olarak verilen senet ve çekler tahsile verilen senetler hakkında bilgi alınır.
3. ALACAKLARIN DENETİMİ
Ticari / ticari olmayan, kısa / uzun vadeli, senetli / senetsiz ayırımı yapmadan tüm alacak hesaplarının denetiminden hedefler şunlardır:
· Alacakların işletmenin geçmişte gösterdiği faaliyetlerin bir sonucu olarak doğduğunun ve hak sahipliğinin işletmeye ait olduğunun saptanması. (gerçeklik / mülkiyet)
· Bilançoda gösterilen alacaklar tutarının tüm alacakları kapsaması, eksik veya fazla bir rakama yer verilmemesi (bütünlük)
· Bilançoda genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre değerleme yapıldığından emin olmak (değerleme)
· Bilançoda doğru sınıflama yapıldığından emin olmak (sınıflama)
Ticari satışlardan doğan alacaklarla ilgili olarak;
1. Hiçbir şekilde satış ile kayıt etme aynı birimde toplanmamalıdır.
2. Ana Hesabın alt veya yardımcı hesapları olarak müşterilerin durumu izlenmelidir.
3. Her ayın sonunda Müşteriler defter bakiyesi – Ana Hesap bakiyesi – Satış Servisinde tutulan kayıt bakiyeleri birbirleri ile karşılaştırılmalıdır.
4. Müşterilerle aylık hiç olmazsa üçer aylık dönemler itibariyle hesap ekstrası gönderilerek hesap mutabakatları yapılmalıdır.
5. Alacakların bazılarından bu tür hesap ekstraları düzenli geliyor ise, bunlar alacakları kaydeden kişiden bağımsız olarak açılmalı ve takip edilmelidir.
6. Geciken veya ödemede oldukça önemli aksaklıklar olan müşteriler mutlaka üst yönetim tarafından haberdar edilmelidir.
7. Kredili satış yapan perakende mağazalarında olduğu gibi gecikmesi olan müşterilere hatırlatma mektubu yazılmalıdır.
8. Müşterilerden alınan teminat senetleri (çek, bono) bu hesapları tutanlardan bağımsız (vezne veya üçüncü bir görevli) bir şekilde korunmalıdır.
9. Vadesi gelmek üzere olan senetler portföyden çıkarılıp, uygun zamanda bankaya tahsile gönderilmelidir.
10. Bankalardan tahsil edilemediği için geri dönen çek ve senetlerden üst yönetim, finansman ve satış bölümleri derhal haberdar edilip, bunlar için gerekli işlemler zamanında başlatılmalıdır..
11. Şüpheli durumuna düşen alacaklar için karşılık ayrılması veya tamamen değersiz alacak yazılması işlemlerinde üst yönetimden onay alınmalıdır.
12. Şüpheli alacaklardan daha sonra yapılan tahsilatlar normal prosedür izlemelidir. Üst yönetim haberdar edilmelidir.
13. Satışlar grup içi şirket sahiplerinin diğer şirketlerine yapılıyor ise ve kredili oluyor ise, örtülü kazanç doğuracak şekilde transfer fiyatı kullanılmalıdır.
14. Alacakların aynı nitelikte olmayan borçlardan mahsubu yapılmamalıdır.
Alacakların denetimi yıl sonlarında oldukça yoğun bir çaba gerektirir. Bunlarla ilgili olarak yapılacak işlemler sırasıyla şunlar olabilir.
a) Şüpheli Alacaklar Karşılığı Ayrılması:
Alacaklar içinde şüpheli hale gelmiş olanlar ile gelmemiş olanların birbirlerinden ayrılması gerekir. Bunların alacak tutarı ve teminatları gözden geçirilir. Teminat açığı kadar karşılık ayrılır. Ayrılan bu karşılık Kanunen Kabul Edilmeyen Gider niteliğindedir.
Vadesi gelmemiş alacaklar içinde karşılık ayrılır.
b) Senetsiz Alacaklar İçin Teyit Mektubu Gönderilmesi
c) Senetli Alacaklara Reeskont Yapılması
Alacaklar için gerçekleştirilecek başka bir işlem ise bunların reeskonta tabi tutulmasıdır. Reeskonta tabi tutulacak alacaklar;
· Normal ticari işlemlerden kaynaklanan bono ve poliçeler,
· Alınan Vadeli Çekler
· Beklenen vadesi 3 aydan uzun süreyi bulan senetsiz alacaklardır.
İşletmenin kazanç sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği ve şirketin hasılat hesaplarına intikal eden alacaklar nedeniyle doğan tüm alacak senetleri için reeskont hesaplanır. Ancak henüz hasılat hesaplarına dönüşmemiş olan işlemler nedeniyle alınmış senetlere reeskont uygulanmaz.
Örneğin ileride teslim edilecek mal veya hizmet satışları için alınan ve portföyde bulunan senetler için reeskont hesaplanması mümkün değildir. Çünkü bu senetler henüz teminat niteliğini taşımaktadırlar.
Yine depozito veya teminat gibi nedenlerle doğan alacaklar içinde reeskont hesaplanmaz.
Alınan çeklerin veya senetlerin yabancı para üzerinden düzenlenmiş olması reeskont gereğini ortadan kaldırmaz.
Reeskont içinde bulunulan dönem için gider (geliri azaltıcı bir unsur) gelecek dönem için bir gelir gibi sonuç doğurur. Bu reeskontların vergi yasaları içinde geçerli olması için bilinmesi gereken hususlar şunlardır.
· Reeskont giderinin indirilebilmesi için borç senetlerine de reeskont gerekir.
· Sadece mal ve hizmet satışından kaynaklanan alacaklar için hesaplanan reeskont giderleri indirilebilir. Ticari amaçların dışında, ilişkili şirketler ile finansal ilişkilerden doğan alacaklar için yapılan reeskontlar nedeniyle gider yazılan unsurlar vergi matrahından indirilemezler.
· Vadeli çekler için hesaplanan tutarlarda vergi matrahından indirilemeyeceği için ticari kara eklenerek vergi matrahı bulunacaktır.
· Senetsiz alacaklar için hesaplanan reeskont giderlerinin indirilemeyeceği şüphesizdir.
4. STOK HAREKETLERİNİN DENETİMİ
Stok hesaplarının denetiminde amaç veya ulaşılması gereken hedefler aşağıdaki şekilde özetlenebilir.
1. Stok hesaplarına girişlerin ve çıkışların gerçek olduklarından emin olmak,
2. Bunların maliyet bedellerine uygun şekilde kayıtlara alındığından emin olmak,
3. Yıl içinde tükenen veya satılan stok kalemlerinin tam olarak Üretim Maliyeti, Mamul / Yarı mamul Maliyeti, Satılan Malın Maliyeti hesaplarına verildiğinin görülmesi,
4. İşletme mülkiyetindeki tüm stokların (artık, deşe, hurda, yan ürünler ve konsiyatörlerdeki mallar dahil) envantere dahil edilmiş olunmasından emin olmak,
5. Envanterde yer alan stokların genel kabul görmüş muhasebe ilkelerinde ve yasalarda öngörüldüğü şekilde değerlemeye tabi tutulduğundan emin olmak.
İç kontrol sisteminin stoklarla ilgili kısmı özet bir şekilde aşağıdaki gibidir.
· Hammadde, Malzeme, Mamul ambarlarının fiziken ve personel olarak ayrılması, buralara girişi ve çıkışların kontrol altına alınması,
· Ambara malzeme girişlerinin ve çıkışlarının mutlaka belge ile yapılması, stok kartlarının kullanılıyor olması,
· Stok kartları ile fiili mevcut yılsonlarına kalmadan sık aralıklarla karşılaştırarak, çalınma, bozulma veya yanlış kayıtları zamanında tespit edilmesi
· Depo ve ambarlardaki kayıtlar ile muhasebe de tutulan kayıtların karşılaştırılması
Denetçi stoklar ve bu kapsamda satın almaları incelerken bunların maliyet bedeli ile kayda alındığını da görmek zorundadır.
Stokların denetiminde en önemli konu dönem sonu stoklarının doğru sayılması ve değerlemenin sağlanmasıdır. Hem Vergi Yasalarına göre hem Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine göre stoklar en az yılda bir kez sayılmak zorundadır. Denetçinin görevi de stok sayımlarında hazır bulunmak ve sayımın kalitesini kontrol etmektir. Sayımlar daha sonra tutanak altına alınır ve imzalanır
Sayımlar sırasında ayrıca tespit edilecek bir husus, sayılan malzemelerin sağlam veya kullanmaya müsait olduklarıdır, çürük, deşeli, kullanılmaz veya değerlendirilmeyecek durumda olanlar sağlam olanlardan ayrılır. Ayrıca burada tespit edilmesi gereken başka bir hususu da sayılan malların tamamının işletmenin malı olduğu, konsinye mal bulunup bulunmadığıdır.
Denetçide bunu izler. Sayımların kalitesi hakkında bir kanıya sahip olur. Taha sonra bu listelerin muhasebe bölümünde kuruşlandırılmasına geçilir. Yani değerlendirilir. İşte burada hangi partiden geldiği ve dolayısıyla gerçek maliyetleri belli olmayan mallar LİFO, FİFO, Ağırlıklı ortalama, Hareketli ortalama yönetimlerinden birisi ile değerlemeye tabi tutulur. Denetçide örnekleme yöntemi ile bu değerlemelerin doğru yapılıp yapılmadığını inceler.
Başka araştırılacak bir konu ise, şirketin konsiyatörler de malı olup olmadığıdır. Çünkü bunlar da envantere alınacak mallar grubundadırlar.
Eğer sayım sırasında bozuk, yatık, çürük mallar bulunmuş ise bunlar için stok değer düşüklüğü karşılığı ayrılır.
5. ALINAN-VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI HESABININ DENETİMİ
Alınan Sipariş Avansları, işletmenin gelecekle teslim edeceği mal veya hizmetler için önceden alınan değerlerin, izlendiği hesaplardır.
Alınan Sipariş Avansları Hesabının denetimde önem ve arz eden hususlar şu şekilde sayılabilir.
a) Sipariş alınışına ilişkin kayıtların, kasa/banka hesabıyla karşılıklı olarak doğru yapılıp yapılmadığı,
b) Alınan avansların takip edildiği hesabın Ticari Borçlar grubunda yer almaması gerektiği,
c) Yabancı para cinsinden alınan avansların bilanço gününde değerlenmesinin yapılıp yapılmadığı,
d) Malın teslim alındığı veya hizmetin ifa edildiği dönemde Alınan Sipariş Avansları hesabının borcu karşılığı gelir/satış hesaplarının alacalandırılıp alacalandırmadığı,
e) Malin teslim alınması ya da hizmetin ifası sonrasında eğer varsa avans fazlası tutarın alacak hesaplarına intikal ettirilip ettirilmediği
Verilen sipariş avansları hesabı işletmenin mal ve hizmeti teslim almadan önce verdiği değerlerin izlendiği hesaptır. Verilen sipariş avanslarının denetiminde önem arz eden hususlar şunlardır;
a) Sipariş verilişine ilişkin kayıtların, kasa/banka hesabıyla karşılıklı olarak doğru yapılıp yapılmadığı
b) Verilen avansların takip edildiği hesabın Ticari borçlar grubunda yer almaması gerektiği
c) Yabancı para cinsi ile verilen avansların bilanço gününde değerlemesinin yapılıp yapılmadığı
d) Malın teslim alındığı veya hizmetin ifa edildiği dönemde Verilen Sipariş Avansları hesabının alacağı karşılığı gider/emtia hesaplarının borçlandırılması gerektiği
e) Malın teslim alınması veya hizmetin ifası sonrasında eğer varsa avans fazlası tutarın alacak hesaplarına intikal ettirilip ettirilmediği
6. DURAN VARLIKLARIN DENETİMİ
Bu hesapların denetiminde ulaşılacak hedefler şunlardır.
1. İşletmenin mülkiyetinde olan veya henüz mülkiyetinde olmakla birlikte sözleşmeleri gereğince bilerli bir süre geçince ve koşullar gerçekleşince işletmenin mülkiyetine geçecek olan (leasing ile iktisap edilecekleri), kullandığı için fayda sağlayan ve izleyen yıllarda da faydalanılacak tüm fiziki varlıkların tespit etmek,
2. Bunların kullanılabilir olduğunu, kalan amortisman süresi içinde de faydalı olacaklarının tespiti ve geri kazanıla bilir değerlerin defter değerinin altında kalmadığı tespit etmek,
3. Gerek satın alınması, gerekse kullanılması sırasında iyi korunup korunmadığını tespit, dolayısıyla mevcut iç kontrol sisteminin yeterli ve fonksiyonel olup olmadığı hakkında yargıya varmak,
4. Satın alma sırasında ve yıl sonlarında Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine uygun kayıt ve değerlemesinin doğruluğunu görmek
Denetim görevi alındıktan sonra ilk yapılacak çalışma maddi duran varlıklarla ilgili iç kontrol sistemini incelemektedir.
Yıl sonlarında ise şunlar araştırma konusu yapılır.
Duran Varlıkların sayılabilenleri sayılır. Yine sayım sırasında bunların sağlamlıkları, özelliklerini koruyup korumadıkları araştırılır. Daha sonra yeniden değerleme ve amortisman hesaplamalarına geçirilir.
Duran Varlıkla ilgili en önemli konu yeniden değerleme işlemlerinin doğru gerçekleştirilmesi ve amortisman giderlerinin doğru hesaplanmış olmasıdır,
Bu amaçla denetçi öncelikle yapılan yeniden değerleme çalışmalarını tekrar hesapları ile karşılaştırır. Bu hesapları tekrarlarken aynı zamanda yapılan işlemin mevzuata uygun olup olmadığına bakar.
Ayrıca dönem içinde çıkacaklar veya duran varlık satışları varsa bunların kaydının doğru yapılıp yapılmadığı kontrol edilir. Maliyet Artış Fonu, Gayrimenkul Satış Karları gibi varlıkların satışında doğan hesapların doğruluğu kontrol edilir.
7. MALİ BORÇLARIN VE FİNANSMAN GİDERLERİNİN DENETİMİ
Mali borçların ve finansman giderlerinin denetiminde ulaşılması gereken hedefler şunlardır.
· Bilançoda gösterilen mali borçların tamamen işletmenin faaliyetlerinden kaynaklandığını,
· Bunların tutarlarının gerçek olduğu yani eksik veya fazla gösterimde bulunulmadığı,
· Finansman giderlerinin yıl içinde kullanılan kaynakların toplam maliyetini yansıttığı, doğru hesap dönemi kesimi yapılarak dönemselliğin sağlandığı,
· Borçların bilançoda itfa değerleri ile değerlendirildiği dolayısıyla doğru değerleme yapıldığı konularda bir görüş oluşturulacak denetim kanıtı toplamaktır.
Muhasebede her bir kredi için kredinin niteliğine uygun bir yardımcı hesap açılmalı ve dikkatli bir şekilde takip edilmelidir.
8. TİCARİ BORÇLARIN DENETİMİ
Ticari Borçlar çoğu işletmede özellikle üretim ve perakende satış yapan işlerde oldukça ağırlığı olan bir bilanço kalemidir.
İşletmenin genellikle kendilerini olduğundan daha iyi gösterme eğiliminde oldukları kabul edilmektedir. Bu nedenle varlıkları ya miktar olarak ya da değer olarak fazla gösterme eğilimdedirler. Ancak bazı işletmelerin aynı sonucu doğuracak şekilde borçlarının bazılarını hesaplara ve bilançolara almamak eğilimi göstermeleri de beklenir. Bu nedenle denetçiler borçların abartılı olmasından çok kayda geçmeyen borçların olabileceği varsayımdan hareket ederler ve denetimlerini buna göre planlarlar.
Bu hesapların denetiminde, vadeli / vadesiz, kısa / uzun vadeli ayırımı yapılmaksızın,
· Tüm borçların hesaba alınması dolayısıyla bilanço dışı borç kalmamış olması,
· Bu borçların işletmenin faaliyetleri kapsamında doğduğunun anlaşılması,
· Borçların doğru değerlendiğinden emin olmak için
denetim planlanır. Bunu sağlayacak şekilde denetim teknikleri uygulanarak denetim kanıtı elde edilir.
Yıl sonunda yapılacak maddi doğruluk testlerinin hedefi kayıtlarda gösterilen borçların doğru ve tamamını kapsayıp kapsamadığıdır. Bunun en iyi tespit yöntemi ise satıcılara Mutabakat ve Teyit Mektubu gönderilmesidir. Teyit aynı senetsiz alacaklar için uygulanan prosedüre uygun şekilde yerine getirilir.
Senetli borçlar ile vadesi 3 ayı geçen borçlar için reeskont yapılması unutulmamalıdır.
9. VERGİ HESAPLARININ DENETİMİ
Bu hesaplardan en önemlisi 360 – Ödenecek Vergi ve Fonlar Hesabı, işletmenin ekonomik faaliyetlerde bulunması sonucu ilgili mevzuat uyarınca mükellef veya sorumlu sıfatıyla işletmenin kendisine, personeline ve üçüncü kişilere ilişkin olarak ödenmesi gereken vergi, resim, harç ve fonların izlendiği hesaptır.
Bu hesap vergi, resim, harçların tahakkuk ettirilmesini gerektiren olaylar ve işlemler ortaya çıktıkça alacalanmakta, ödemeler yapıldıkça borçlandığından bu işlemlerin takibi ve vergi hesaplarının doğru yapılıp yapılmadığı denetimde en önemli husustur. Ayrıca, bir yıldan daha uzun süreli olarak ertelenen veya takside bağlanan vergi borçları, bu hesaptan çıkarılarak “438 – Kamuya Olan Ertelenmiş veya Taksitlendirilmiş Borçlar” hesabına aktarılması gerektiğinden bu işlemin yapılıp yapılmadığı kontrol edilmelidir.
10. SERMAYE HESAPLARININ DENETİMİ
Sermaye hesapları çok az çalışan hesap grubu olmakla birlikte, hataların da yoğun yaşandığı bir denetim alanıdır. Hesaplar yoğun olmasa bile, tutarları oldukça yüksektir. Ayrıca mevzuatı diğer denetim alanlarına göre daha iyi düzenlenmiştir.
Bu hesapların denetiminde aşağıdaki hususlar denetimin hedefini teşkil eder.
· Eğer dönem içinde sermaye artırımı (bedelli, bedelsiz) yapılmış ise, bunun yasalara ve özellikle SPK Mevzuatına uygun yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi.
· Dönem içinde dağıtılan kar paylarının mevzuata uygun bir şekilde ve gerçekten hak sahiplerine yapılıp yapılmadığının ve bu arada vergisel sorumlulukların yerine getirilip getirilmediğinin tespit edilmesi,
· Ayrılması gereken yedeklerin doğru hesaplanıp hesaplanmadığının tespiti,
· Öz sermaye hesaplarının bilançoda uygun şekilde sınıflandığı,
11. SATIŞLAR VE DİĞER GELİRLERİN DENETİMİ
Tüm işletmelerin ulaşmak zorunda oldukları karın iki bileşeninden biri olan gelirlerin denetiminin nihai hedefleri aşağıdaki gibi özetlenebilir.
· Tüm gelirlerin hiç eksiksiz olarak (tam) ve dönemsellik ilkesine uygun bir şekilde kavranması,
· Gelirlerin Gelir – Gider Tablosu’nda tam açıklama, özün önceliği ilkeleri de dikkate alınarak doğru sınıflaması.
Gelir hesaplarında diğer bilanço kalemleri gibi önemli değerleme sorunları ile karşılaşılmaz. Ancak bunların ne zaman doğdukları, yani hangi hesap dönemine ilişkin oldukları konusunda bazen sorun doğabilir.
Yine bunları; Gelir Tablosu’nda belirlenen formata uygun şekilde;
· Ana Faaliyet Gelirleri,
· Yan Faaliyetler Gelirleri (Diğer Olağan Faaliyetlerden Gelirler ve Karlar),
· Arızi Gelir ve Karlar (Olağanüstü Gelir ve Karlar)
Ayırımına uygun şekilde raporlamakta bazen sorun olabilir.
İşletmelerin en önemli kaynağı olan satış gelirleri tüm denetçiler için önemli bir risk alanını oluşturmaktadır. Çünkü bazı satış gelirlerinin kayıt dışı kalması olasılığı vardır. Çoğu kez denetim (özellikle vergi denetimi) bu amaçla yapılmaktadır.
. Bu konuda yapılacak Analitik İncelemeler;
· Brüt Kar Marjı Analizi
· Miktar Dengesi ve Randıman Analizleri
Şeklinde isimlendirilir.
12. DÖNEM GİDERLERİNİN DENETİMİ
Dönem giderlerinin denetimini iki ayrı alt başlık altında irdeleyebiliriz. Bunlar, ticari anlamda gider mahiyeti taşıyan masraflara ilişkin denetim ve vergisel açıdan gider olarak kabul edilmeyen ödemelerdir. Her iki gider türü için de dikkate alınması gereken noktaları şu şekilde sıralayabiliriz.
a) Bütün masrafların kaydedilmiş, bu masraflardan aktifleştirilmesi gerekenler aktifleştirilmiştir.
b) Kaydedilen masrafların gerçekliği, yani masraflar işin mahiyetine uygundur, belgesi işletme adınadır ve dönemsellik ilkesine uygundur.
c) Masraflar doğru hesaplara kaydedilmiştir. Muavin defter ve defteri kebirde satın almalar ve masrafların kaydı için uygun hesaplar açılmış ve kaydedilen işlemler kaydedilen hesabın mahiyetine uygundur.
d) Defteri kebir veya ilgili muavin defterindeki kayıtlar satın alma kayıtlarına, banka / kasa defterine veya diğer ilgili onaylı kaynaklara dayandırılmıştır.
e) Hesaplarda aktarma ve aritmetik hatalar kontrol edilmiştir.
f) Alınan hizmet / servis gerçekten alınmıştır. Şirketin ihtiyacı olmayan mal veya hizmet alımı dolayısıyla gideler şişirilmemiştir.
g) Aynı belgenin birden fazla defa kaydedilip edilmediği ve faturaların fiyat, iskonto, aritmetik ve miktar bakımından doğru olup olmadığı kontrol edilmiştir.
h) Geçerli bütün iade iskonto vb. talepler için iade faturası yada fişi düzenlenmiştir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder